kyeken @ yahoo.com

Sen; yaradılmışların en üstünüsün, eşref-ı mahlukatsın, insansın.
Sen; akıl ve iradenin efendisisin, insansın.
Sen; hayalleri olansın, insansın.
Ama…
Nasıl bu kadar bencil olabiliyorsun? Senden sonrası tufan öyle mi?
Covid belası hala üzerimizdeyken, tüm uyarılara rağmen, tüm kötü örneklere rağmen… Bu kadar vurdumduymaz nasıl olabiliyorsun?
Evet, insanoğlunun umursamazlığı ne yazık ki Covidi yine azdırdı. Düşman pusudaydı ve saldırıya geçti. Bu kez daha da güçlü sanki. Yeni vakalar artıyor, hem de yoğun bakım gerektirenlerin sayısı artıyor. Dedim ya; en sevdiğinin sebebi olacaksın, ey insan!
İnsanı değiştirmekle başlayacak her şey, insanın iyiye, güzele evrilmesiyle başlayacak. Bu açıdan eğitim çok önemli. Eğitimin ne kadar önemli olduğunu bu salgın günlerinde bir kez daha anladık.
Yaşlı ihtiyar hastanede cam kenarında yatmakta ve koğuş arkadaşına camdan gördüklerini anlatmaktaymış. Bir gün; “Dışarıda masmavi bir gökyüzü var dostum, insanlar aşağıdaki parkta neşeyle yürüyorlar”, başka bir gün “çocuklar ne kadar da neşeyle koşuyorlar, eyvah biri düştü, neyse sorun yok, kalktı.” Her gün böyle güzellikler anlatıyor, yanında yatan hasta yerinden kalkamadığı için anlatılanları dinliyor ve gün geçtikçe kıskançlığı artıyormuş. İçinden “ben cam kenarına geçmeliyim” diye düşünüp duruyormuş. Bir gün ihtiyar hasta ağır bir kriz geçirmiş, kıskanç olanı imdat butonuna bassa hemşire gelecek belki de ihtiyar kurtulacakmış. Ama kıskançlığından basmamış ve ihtiyar ölmüş. Ertesi gün kıskanç hasta cam kenarına geçmiş neşeyle, ama o da ne! Dışarı baktığında simsiyah bir duvardan başka bir şey yok. Böylece hem oda arkadaşından olmuş, hem de hayallerinden.
Dedim ya; sen insansın.
Son söz; Allah senin boynuna emanet yüklemiştir, bu emaneti gözet, onu sana soracaktır. Yusuf Has Hacib
kyeken@yahoo.com