Halk arasında “illet hastalık” olarak bilinen kanser çağımızın – kardiovasküler hastalıklarla beraber- en ölümcül hastalığıdır. Ancak bu kadar ölümcül olmasının sebebi gaddar olduğu kadar sinsi bir hastalık olmasıdır. Hani şeytanın sağdan yanaşması vardır ya, işte kanserde insana sağdan yanaşır. Bizi mutlu ettiğini düşündüğümüz şeylerdir çoğu zaman kanserin nedeni. Sigara alıp götürür bizi dertlerimizden, yalnızlığımızın yoldaşıdır çoğu zaman ama… Alkol kah bir dost sohbeti olur kah romantik bir akşam yemeği yada cesaret ilacı ama….Yağlı ve şekerli besinlerden haz almayan var mıdır acaba? Bu saydıklarım ve daha fazlası akciğer, mide- barsak, karaciğer, pankreas ,mesane kanserlerinin ispatlanmış sebepleridir. Stres, virüsler, hava kirliliği, genetik yatkınlık diğer kanser sebepleri arasındadır.
Kanser erken tanıyla tedavi edilebilir bir hastalıktır. Özellikle akciğer kanserinde erken tanıyla erken evrede yapılacak başarılı bir cerrahi hayat kurtarır. Cerrahinin yanında cerrahi öncesi ve sonrasında uygulanan kemoterapi,radyoterapi,immunoterapi yöntemiyle günümüzde bir çok kanser türünde başarılı sonıuçlar elde edilmektedir.
Bu hastalıkta hastanın ve hasta yakınlarının moral gücüde hastalığın yenilmesinde önemlidir.
Hiçbir zaman kahkaha ile güldüğü görülmemiş, toplumun kötülüklerinden ve nahoş hallerinden kaçmayı kendine düstur edinmiş olan Eflâtun’a sormuşlar:
“İnsanoğlunun sizi en çok şaşırtan i davranışı nedir?”
Eflâtun tek tek sıralamış:
“Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki sonra çocukluklarını özlerler.
Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler. Ama sağlıklarını geri almak için de para öderler.
Yarınlarından endişe ederken bugünü unuturlar. Sonuçta, ne bugünü, ne de yarını yaşarlar.
Hiç ölmeyecek gibi yaşarlar. Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler…”
Son söz : “İnsanın en samimi dostu da, en şiddetli düşmanı da kendisidir” Namık Kemal
kyeken@yahoo.com
