kyeken @ yahoo.com

İnsan vücudunda bağışıklık sisteminin çok önemli görevleri vardır.  Vucudumuza giren yabancı organizmalara karşı- bakteri ,virus  gibi- yada yabancı cisim gibi vucudun istemediği yapılara karşı savaşmakta ve onları vucuttan dışarı atmakta yada yok etmektedir. 

Kanser hücreleri ise  bu koruyucu mekanizmadan kaçabilmeleridir. Bu nedenle bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinin kanser tedavisinde kullanılabilecek bir yöntem olduğu uzun yıllardır düşünülmüş ve farklı kanser tiplerinde bağışıklığı güçlendirerek tedavi çalışmaları başlamıştır. 

Küba da yapılan çalışmalarda  aşının  bağışıklık sistemini uyararak  kanser hücrelerini tanıyıp yok eden antikorlar oluşmasını sağladığı gösterilmiştir.  

Eldeki kanıtlara göre hastalarda aşının faydalı olması için kemoterapi sonrasında hastalığın gerilemesi veya en azından aynı kalması gerekmektedir. Kemoterapi ile olumlu cevap alınan evre IIIB/IV küçük hücreli dışı akciğer kanseri tanılı hastalarda  aşı faydalı olabilmektedir.

Ancak akciğer kanserinin ilk ve asıl tedavisi CERRAHİdir.Cerrahi şansı olan hastaların bundan kaçması hastalığın evresinin artmasına ve bu şansın yitirilmesine neden olabilir. Günümüzde bilimsel gelişmeler hızla devam etmekte ve yeni tedavi yolları denenmektedir.

Ancak bilim daha iyisini söyleyene kadar en iyisi cerrahidir. Unutmayın ; iyi cerrahi hayat kurtarır! 


İki arkadaş çölde yolculuk yapıyormuş.Bbir ara  aralarında tartışma çıkmış  ve biri diğerine tokat atmış. Tokadı yiyenin canı acımış ama, bir şey söylemeden kuma şöyle yazmış:
"Bugün i arkadaşım beni tokatladı”.
Yolculuğa  devam etmişler ve  bir vahaya gelmişker. .Ferahlamak için suya  girmeye karar verimişler. Ama bu esnada tokadı yiyen bataklığa saplanır çırpınmaya başmışr  tam  boğulmak üzereyken arkadaşı yetişmiş ve O'nu boğulmaktan  kurtarmış,tokadı yiyen sevinmiş  ve  orada bulunan  taşa şunları yazmış:
"Arkadaşım hayatımı kurtardı”. 
Arkadaşı sormuş;
"Canını acıttığımda kuma yazdın, neden simdi taşa yazdın ?" 
Diğeri cevap  vemişr ;
Zarar gördüğümüzde bunu kuma yazmalıyız ki, affetme rüzgarı onu  silebilsin; ama biri bizim için iyi bir  şey yaparsa taşa kazımalıyız ki, hiç bir rüzgâr silemesin”.

Son söz: " Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmayın "