Evin balkonunda otururken Mudanya’ ya giden araçlara bakıyorum. Çocukken pencereden bakar, arabaları sayar, renklerine göre ayırıp oyun oynardık, hatırladınız mı?
Şimdi bu oyunu oynasak yetişemem herhalde. Mudanya yolundan vızır vızır arabalar geçiyor. Herkes yasaksız hafta sonunu beklemiş belli.
Geçen seneden farkı yok ‘yeni normal’ Mudanya yolunun…
Yeni normal hızla geçmiş normal, oluyor. Maske, mesafe hak getire! Bazen düşünüyorum da galiba toplumsal bağışıklık yöntemine geçtik. Ülkemizde yapılan son araştırmalarda toplumsal bağışıklığımız % 1-2 civarında, toplumsal bağışıklık (sürü bağışıklığı) yöntemini uygulayan İsveç’te bu oran % 7-8 civarında. Demem o ki; toplumsal bağışıklığın oluşmasıda o kadar kolay değil, üstelik nüfusa oranlandığında İsveç’ teki ölüm oranı bizden çok fazla.
Aşı çalışmalarıda hem ülkemizde hem de dünyada devam ediyor. Bazı çalışmalar insanlar üzerinde başarı sonuçlar verdi. Bir ilaç firması tedbiren seri aşı üretimine başlayacağını duyurdu.
Ama…
‘Çemberimde gül oya vaziyetleri’ İzmir’den, ‘asker oldum piyade selam söyle o yare’ Bursa’dan, ‘taziye çadırı’ Urfa’dan. Velhasıl kelâm, yurdumun dört yanında Corona ateşi yanıyor nitekim.
Uyarıları dikkate almamak, belirtilen kuralları hiçe saymak düpedüz kul hakkıdır ve en temel insan hakkı olan yaşama hakkına tecavüzdür. Ey bre gafil! Böyle giderse herkes, belki de en sevdiğinin sebebi olacak. Titreyin ve kendinize gelin!!!
Adamın biri; pazar sabahı haftanın yorgunluğunu çıkarmak için ayaklarını uzatmış, gazetesini eline almış ve derin bir oh çekmişti. Nihayet dinlenip, keyif yapabilecekti. Tam bunları düşünürken oğlu koşarak yanına geldi ve tüm şekerliğiyle “hadi baba parka gidecektik unuttun mu yoksa? dedi. Adam oğluna söz verdiğini hatırladı ve bir yanda keyifli bir yan yatış, öbür yanda park! Hemen bir plan yaptı. Gazetenin eki dünya haritasını buruşturdu ve ikiye ayırdı. Oğluna; sen bu dünyayı düzelt bende seni parka götüreceğim, dedi. Çocuk elinde dünya haritası odasına giderken adamda kurtulduğunu ve rahatça keyif yapacağını düşündü. Kısa bir süre sonra çocuk koşarak geldi ve “düzelttim baba” dedi. Adam hayretler içinde bu kadar kısa sürede nasıl yaptın diye sordu. Çocuk kağıdın arkasını gösterdi. Haritanın arasında özenle çizilmiş bir insan resmi vardı. Ve şöyle dedi; “senin dediğin gibi baba dünyayı düzeltmek için insanı düzeltmek yeter. Bende güzel ve düzgün bir insan çizdim ve dünya hemen düzeldi.”
Son söz: Eski bir kötülük yeni bir kötülüğü doğurmayı sever her zaman; ama er ama geç! Aiskhylos
kyeken@yahoo.com