‘Neden böyle yanyan yürüyorsun?’ diye sorar yavrusuna yengeç ana ve arkasından da ekler: ‘düzgün yürüsene’. Yavru yengeç biraz mahcup ‘peki anne, ama sen önümde düzgün yürü ki ben de seni takip edeyim’ der.
Bu ilk yazımızın düzgün olması ve sonrakilerinin de inşallah düzgün olması dileğiyle herkese gönülden bir SELAM.
Malum olduğu üzere tüm dünyanın neredeyse tek gündemi COVID -19. Bu dönemde sağlık camiasında da hemen her şey covide endekslenmiş durumda. Neredeyse tüm hastalıklar bitti tek covid kaldı yeryüzünde.
Oysa ki; akciğerlerimizin bu yeni ve korkunç istenmeyen misafirinin yanında, eski belalılarımızda ayrılmadı yerlerinden ve tüm kötülükleriyle duruyorlar.
Covid bize çok şeyi de öğretiyor -daha doğrusu hatırlatıyor- temizlik, sağlıklı beslenme, sigaranın zararları ve en önemlisi de rahat nefes alabilmenin ne büyük nimet olduğunu…
Ülkemizin iyi bir sağlık alt yapısına sahip olduğunu, hekimlerimiz başta olmak üzere tüm sağlık çalışanlarının kalitesinin ne kadar yüksek olduğunu da öğrenmiş olduk.
Millet olarak tüm zorluklarda ve tüm zorlamalarda nasıl bir olduğumuzu ve birbirimize yeteceğimizi de yeniden hatırlattık cümle âleme.
Ülkemiz bu belanın üzerine birlikte çok kararlı olarak gitti ve kısa sürede iyi bir başarı yakaladı. Tüm ülkelerden tanı, tedavi, bakım yönünden farklı davrandı ve pozitif ayrıştı. İyi gidiyoruz vesselam…
Akciğerin en önemli belası akciğer kanseridir. Akciğer kanseri korkulacak değil korunulabilecek ‘sosyal bulaşıcı’ bir hastalıktır. Sosyal bulaş; tütün ve mamüllerinin sokakta, kafede, kahvehanede, stadyumda kullanımıdır. Gençlerin birbirlerine sigara kullanımını özendirmesi, anne-babanın çocuğunun yanında bu ürünleri kullanması sosyal bulaştır. Dünya Sigarasız Günü geçtiğimiz Pazar günüydü. Her yıl 31 Mayıs Dünya Sigarasız Günüdür. Bu covidli günlerde unutuldu gibi oldu. Hatırlatayım istedim.
Akciğer kanseri ve -özellikle en önemli ve kesin tedavisi olan- cerrahisi hakkında sonraki yazılarda daha ayrıntılı değerlendirme yapmak dileğiyle rahat nefes alabildiğimiz covidsiz günlerde buluşmak üzere kalın sağlıcakla…
Son söz: ‘Bir şehir kalesini asla kaybetmez; eğer onu taçlandıran duvarlar tuğladan değil insandansa.’ Plutarkhos
kyeken@yahoo.com