Kanser giderek artan sıklığı nedeniyle önemli bir hastalıktır. Artan hasta sayısını azaltmanın yolu bireysel önlemlerin alınmasının yanı sıra, önleyici tedbirleri içeren toplumsal politikaların izlenmesidir. Aslında “hasta olmadan hastalığı önlemek” yani koruyucu sağlık tedbirlerinin alınması tüm hastalıklarda önemlidir. Bu şekilde daha az sağlık harcaması ile çok daha sağlıklı bir toplum oluşumu sağlanır.
Kanser gelişiminin önlenmesinin yanında hastalığın erken aşamada yakalanması çok önemlidir. Kanserin vücut içerisinde ortaya çıkması bazı aşamaların gelişimine bağlıdır. Bu aşamalar hücre içerisindeki değişimler ile başlar. Değişen hücre çoğalarak kitle meydana getirir. Bu kitledeki hücreler hareket etme ve damar içine girme özelliği kazanır. Damar içerisine giren bu hücreler diğer organlara yerleşip hastalığın sıçramasını yani metastazı meydana getirirler. Bu gelişim sürecinin erken aşamalarında hastalık yakalanırsa vücuttan tamamen kaldırılması mümkün olur. Bu nedenle erken teşhis kanserde hayat kurtarıcıdır. Kanseri erken aşamada yakalamak için kanser tarama programları geliştirilmiştir.
Kanseri erken teşhis etmek için geliştirilen programlar tüm gelişmiş ülkelerde kendi ulusal politikaları çerçevesinde uygulanmaktadır. Bu programların ciddi bir şekilde yürütülmesi ile taranabilen kanserlerin erken yakalanması mümkün olmuştur. Erken yakalanan vakalarda uygulanan etkin tedavi yöntemleri ile ölüm oranlarında da ciddi azalmalar elde edilmiştir. Bilimsel verilerin desteklediği bu programlara bireysel olarak devam edilmesi hayati öneme sahiptir.
Tarama yapılacak kanser cinsinin vaka sayısı toplumda fazla olmalıdır. Bu şekilde toplum taramasından elde edilecek başarı artar. Ayrıca programa alınan kanser türünün gelişim süreçleri esnasında yakalanmasını sağlayan etkin bir tetkik yönteminin olması gerekir. Bu yöntem aynı zamanda toplum çapında kolay uygulanabilen bir yöntem olmalıdır. En önemlisi ise erken teşhis konulduğunda hastalığı ortadan kaldırıcı etkin bir tedavi yöntemi olması gereklidir. Tüm bu şartlar sağlanmadığında tarama yapma ile istenilen fayda elde edilmez. Bu nedenlerden dolayı bilinen tüm kanser türleri için maalesef erken tarama programı uygulanamamaktadır. Buna örnek akciğer kanserini verebiliriz. Her ne kadar bazı metotlar önerilse de toplum çapında kolay ve maliyeti uygun bir program oturtulamadığı için rutin tarama programlarına alınamamıştır. Ayrıca sigara bıraktırma kampanyaları ile elde edilen faydanın daha yüksek olduğu gösterilmiştir. Bu nedenle dünya sigara ile ilişkili kanserleri önlemek için kullanımını yasaklamak yolunu izlemektedir
Günümüzde rutin taranabilen kanserler meme, kalın bağırsak ve rahim ağzı kanserleridir. Sağlık bakanlığımıza bağlı KETEM lerde bu kanserler için ücretsiz tarama yapılmaktadır. Meme kanseri tarama programı; ayda bir kendi kendini muayene için danışmanlık verilmesi, yılda bir klinik meme muayenesi, 40-60 yaş arasında iki yılda bir mammografi çekimi yapılması şeklindedir. Rahim ağzı kanseri taraması için program ise; 30-65 yaş arasında beş yılda bir smear denilen sürüntü alınması ve bu kansere sebep olan HPV denilen virüsün DNA analizini yapmayı önermektedir. Kalın barsak kanseri taraması kadın ve erkeklerde iki yılda bir büyük abdestte gizli kan araştırması, 50-70 yaş arasında on yılda bir kolonoskopi denilen kamera ile barsak içinin görüntülendiği endoskopik yöntemin uygulanmasıdır. Bu tarama programı önerileri ülkeden ülkeye kısmi farklılıklar içerse de aynı yöntemlerle yapılmaktadır. Ülkelerin toplumlarında bazı kanser türleri daha sık izlendiği için ayrıca ilave taramalar önerileri olabilmektedir. Örneğin Japonya’da mide kanseri sıklığı fazla olduğu için ulusal mide kanseri taraması önerileri vardır. Aynı şeklide Hepatit virüs enfeksiyonlarının yoğun olduğu ülkelerde karaciğer kanser taraması yapılmaktadır. Bu tarama programları ailesinde kanser vakası yoğun olmayan bireyler içindir. Ailesel riski olan kişilerde ise taşıdıkları risklerin yüksekliğine göre özel tarama programı yapılması gereklidir. O nedenle ailesinde yoğun kanser vakası olanların kendi taramalarının planlanması için ilgili bölümlere başvurması gerekmektedir.
Son günlerde mammografi çekimi ile tarama yapılmasının zararlı olduğu gibi hiçbir bilimsel temeli olmayan açıklamalar yapılmıştır. Bu konuda on binlerce kadın üzerinde yapılan klinik çalışmalarla meme kanserinin erken yakalanma oranını arttırdığı ve böylece meme kanserinden dolayı olan ölüm riskini azalttığı ispatlanmış olan mammografi hakkında yapılan açıklama toplum sağlığı açısından ciddi riske sebep olmak demektir. Branşı olmayan bir konuda bu tür açıklamada bulunan kişinin akademik ünvanının olması toplum içinde yanıltıcı bir güven oluşturmaktadır. Bu açıklamaları yapanın konusu dışında olması nedeniyle en basit ifade ile akademik bilgi yetersizliği olduğunu düşünüyorum. Ancak devlet politikası olarak kabul edilmiş tarama programı hakkında bu tür açıklamalar yapan kişinin ilgili kurumlarca uyarılması ve açıklamasını düzeltmesi istenmelidir.
“Kanserden korkma geç kalmaktan kork” ve “kansere değil yaşama şans ver” bu konuda toplumsal temel kabulümüz olmalıdır. Her birey kendi kişisel önlemlerini alarak, kanserden korunma yoluna gitmenin yanı sıra, Bakanlığımızca ilan edilmiş bu tarama programlarına katılım sağlamayı ihmal etmemelidir.