ilhami16 @ gmail.com


Dünya genelinde yaşanan pandemi süreci ile beraber piyasalarda oluşan arz talep dengesizliğinin hala yerine oturmadığı bir gerçek.

Pandemide yaşanan bu süreci bazı art niyetli kişi yada kurumlar dünyada kendilerine ranta çevirmiş durumda.

Tabiri caiz ise onlara ben pandemi zengini diyorum.

Hatırlatmakta fayda var: Bir maskenin fiyatı pandemi döneminde birim başına fiyatı 10 TL gibi rakamlara ulaşmıştı.

Ardından devletin müdahalesi ile bu fiyatların 50'li paketi 10 TL'ye düştü... Bunun akabinde ne oldu?

Alınan maske makinaları milletin elinde patladı...

Parayı birileri kazandı...

***

Bunu her sektöre indirgememek gerekir.

Zaman zaman da bu tür olmasa da benzer mağduriyetlerin değişik sektörlerde yaşandığını görüyoruz.

Pandemi sürecinin ardından artan enflasyonu dizginlemek için sıkı para politikalarının uygulandığı bir gerçek.

Bunnlar beraber ihracat gelirlerinin arttırılması için de özel gayret var.

İşte bu gayretin içerisinde görünen ve görünmeyen kahramanlar var.

Görünmeyen kahramanlar içerisinde ihraç ettiğimiz ürünleri taşıyan lojistik firmaları bulunuyor. Bugün ülke genelinde yaklaşık 2 binin üzerinde uluslararası olarak taşıma yapan bu firmalar bugünlerde dert küpü.

Bir dokunsan bin ah işitiyorsun.

Maliyetler ile kazançlar ters orantılı. Bugün maliyetler on birim artarken gelirleri de bir birim artmış durumda. Bu da sektörün aktörlerini kara kara düşündürmeye başlamış durumda.

Hatta kepenk indirme durumuna gelmiş durumdalar.

***

Misal sektörün en büyük maliyet unsurlarındn biri olan akaryakıt giderleri ilk sırada yer alıyor. 2023 yılında petrolun varili 75 dolar iken ortalama mazot fiyatı ülke genelinde 1 dolar civarında idi. Şimdilerde petrolün varil fiyatları ise aynı seyirde devam etmesine rağmen mazotun fiyatı 1,30 dolar civarında.

Bu ne demek kafadan yüzde 30 fiyat artışı dolar bazında. Bununla beraber işçilik maliyetlerinde de ortalama ise aynı dönemden bugüne kadar artış oranı ise yüzde yüzün üzerinde...

Peki buna paralel olarak girdi maliyetlerinde bu kadar artış olmasına rağmen satış fiyatlarında bir artış var mı?

Maalesef onlar da döviz bazında gerileme var.

***

Bu durumda neler mi oluyor?

Yurtdışından ülkemize mal getiren yabancı tırlar rekabette bir kaç adım öne geçiyor.

Giderken de çok ucuza mal götürerek milli lojistik firmalarını zor sokuyor.

Bunu ben demiyorum.

Resmi rakamlar diyor.

2023 yılında kara yolu ile yapılan 90 milyar dolarlık ihracat taşımasında yerli araçların ve lojistik firmalarının payı 75 milyar dolar. Aynı dönemde yabancı firmaların taşıma gelirlerinde bir ciddi artış olduğu gerçek.

Öte yandan sektördeki en büyük handikap sektörün sanayi iş kolu gibi algılanmaması.

Yeteri kadar teşvik sağlanmaması.

Buna paralel olarak da sektördeki araçların bu iş kolunun bir parçası olduğu unutulduğu bir gerçeği.

Sektörün en büyük ihtiacı olan bir tır Türkiye'de vergiler dahil 10 X'e satılırken anı tır AB ülkesinde vergiler dahil bunun yarısı fiyata satılabiliyor. Üretici firma ve vergi oranları aynı olmasına rağmen bu kadar farkın olması da sektörün aktörlerini farklı arayışlara itebiliyor.

***

 


Yapılması gereken ilk ne diye sorduğumuzda; fabrikasında vergiden düşmek için demirbaş alanla, lojistik sektöründe işinin en öneml iargümanı olan tır alanların aynı kefeye konulmaması ve ayırt edilmesi...

Öte yandan sektörün rekabet gücünün arttırılması için teşvikler.

Bunlar olmazsa ne mi olur?

Yabancı lojistik firmaları ülkee gelir dolu gelirler dolu giderler bununla beraber de dövizimiz yurtdışına gider.

Düşük kur politikasını da hesaba katarsak, sektörün aktörleri buradaki araçlarını satarak yurtdışında firma açarak araçlarını da oradan alır, çalışanlarını da o ülkenin vatandaşlarından seçer....

***

Sonuçta bu ne demek olur?

Yurtiçindeki ağır tonajlı araç satan şirketlerin üretiminin ve satışının durması buna paralel olarak istihdamın ve vergi gelirlerinin düşmesi demek.

İhracatın görünmeyen kahramanları olan lojistik sektörünün sorunlarına çözüm bulmak gerekiyor.

Yoksa yarın geç olacak...

Biz buradan yetkililere hatırlatmış olalım...

Gerisi onların bilecekleri bir şey...