kyeken @ yahoo.com

Yüzüklerin Efendisi  ( J.J.Tolkien ) üçlemesini okuduysanız bilirsiniz –okumadıysanız  muhakkak okuyun bence- .Büyücü Gandalf’ın  evrilerek ermişliğe ulaşırken aldığı sorumluklar, verdiği çetin mücadele tam bir hayat dersidir.

İnsanlar kendileri için, sevdikleri için ya da toplum için sorumluluk alabilirler. Sorumluluk alma yetisine sahip bireylerin yaptıkları işlerde başarılı olma potansiyelleri daha yüksektir. İnsanların çoğu zaten sorumluluktan kaçtıkları için hep başkalarının ne diyeceğine , ne yapacağına göre pozisyon alırlar. Akıllarını ve eylemlerini  başkalarına havale ederler . Devletlerde aksiyon almazlarsa etki alanlarını yitirirler ve başkalarının kuklası olurlar.

Doğru zamanda doğru hareket, gelir işlerde bereket!

Zorluklar insanı olgunlaştırır. Mücadelenin sürekliliği amaca  ulaştırır. Unutmayalım ki; kayaları oyan dalganın büyüklüğü değil, sürekliliğidir.

Kolaycılık, adam sendecilik, kopyacılık hep güçsüzlük reçeteleridir.  Öyleyse sen ,  bu toplumu oluşturan her birey , kendin için, ailen için, içinde yaşadığın toplum için sorumluluktan kaçma ! Ancak böylelikle muvaffak olabilirsin.

Öyleyse hep beraber çaba olsun adımız.

Köyün birinde bir eşek kuyuya düşer. Eşek feryat figan bağırmaktadır. Eşeğin sahibi kuyunun başına gelir, uğraşır. Olmaz. Köylü yardıma gelir.Olmaz.  Bu derin kuyudan eşeği kurtarmanın imkansız olduğunu düşünürler. Kuyuya toprak atıp, kuyuyu kapatmaya ve bu feryat figanı durdurmaya karar verirler. Toprak attıkça eşek atılan her toprağın üstüne sıçrar ve en sonunda kuyudan çıkar. Herkes şaşırır. Eşek kurtulmuştur.

Hayat böyledir işte ;  bazen hayat üzerimize yüklenir ve mezara girecekmiş gibi oluruz. Bu durumla baş etmenin tek yolu, yakınıp ah-vah edip sızlanmak değil, düşünüp silkinmek, çabalamak ve kurtulmaktır. Kör kuyularda kalsak bile…

Son söz  : Kendinizi geliştirmek için öyle çabalayın ki,  başkalarını eleştirmeye vaktiniz kalmasın. Hz. Mevlana