Değerli Manşet16 okuyucuları, sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Bundan böyle her hafta sizlerle bu köşede, yurtta ve global düzlemde gündeme gelen hukuki konularda sohbet etmek için buluşacağız. İlk yazımız şimdiden, hem Manşet16’ya, hem de siz değerli dostlarıma ve bize hayırlı olsun, uğurlar getirsin. Yeni yılınızı şimdiden içtenlikte kutlarım. Yazılarımızla ilgili değerli görüş ve önerilerinizi yavuz@aricioglu.av.tr adresinden bana her zaman bildirebilirsiniz.
İlk yazımızın konusu, son yıllardaki enflasyonist ortamdan dolayı kira bedellerindeki artış konusunda tarafların sık sık ihtilafa düşmesi ve bunun sonucunda tahliye davalarının açılması ile ilgili olacak…
Son dönemlerde kira sözleşmesi yapılırken; ev sahibi(kiralayan) taraf, kira sözleşmesiyle birlikte kiracıya tahliye taahhütnamesi de imzalatmak istemektedir. Bunun sebebi, yeni kira döneminde ücret ihtilafı söz konusu olduğunda kiralayan bu taahhütnameye dayanarak kiracıyı daha kolay tahliye edebilmektedir.
Burada dikkat edilmesi gereken hususlar tahliye taahhütnamesi düzenlenirken ve imzalanırken; kira sözleşmesi ile aynı yahut kira sözleşmesinin imza tarihinden daha eski bir tarih olmaması gerekmektedir. Yani, tahliye taahhütnamesinin imza tarihi, ilgili kira sözleşmesinin imzalanma tarihinden daha sonraki bir tarih olmalıdır. Yasal düzenlemeler ve yargı kararları bu konuda oldukça kati ve nettir.
Taahhütnamenin noterde düzenleme şeklinde iki tarafça imzalanması, ileride doğabilecek uyuşmazlıklarda imzanın inkar edilmesi ihtimalini ortadan kaldıracaktır.
Kiracı ise, taahhütname imzalanırken, vereceği taahhüde dikkat etmelidir. Çünkü taahhütname, kayıtsız şartsız tahliye unsurunu öngörmektedir. Bu husus nedeniyle muhtemel bir yargıya intikal etmiş uyuşmazlıkta, hakim neden aramaksızın kiracının tahliyesine karar verecektir.
Son yasal düzenlemelere göre, kira ile ilgili uyuşmazlıklarda arabuluculuk dava şartı haline gelmiştir. Bu nedenle dava açmadan önce arabuluculuk yoluna başvurmak dava şartı olduğundan zorunludur. Arabuluculuk yoluna başvurulmaksızın açılacak tahliye davaları, dava şartı yokluğu nedeniyle reddedilecektir.
Taraflar arabuluculuk görüşmeleri esnasında anlaşabilmektedirler. Esasen anlaşma oranı da oldukça yüksektir. Bu bakımdan değerli okuyucularıma tavsiyem, arabuluculuk sürecine önyargılı yaklaşmamaları ve itibar etmeleri şeklinde olacaktır.
Ezcümle, Türkiye’deki barınma sorunu sebebiyle kira sözleşmeleri önem arz etmektedir. Kira sözleşmelerini yaparken tarafların oldukça dikkatli davranmaları ve muhakkak alanında uzman bir avukattan yardım almaları elzemdir.