Ülkemiz, uzun yıllardır içeride ve dışarıda birçok terör örgütüyle, suç ve suç örgütleriyle mücadele etmektedir. Bu örgütlerin faaliyetleri sadece fiziksel saldırılarla sınırlı kalmamakta, aynı zamanda ideolojik ve psikolojik propaganda yoluyla da toplumda destek bulmaya çalışmaktadır. Terörle, suç ve suçluyla mücadeledede sadece fiili eylemleri engellemek yeterli değildir; bu eylemleri meşrulaştıran, destekleyen veya teşvik eden propagandaların da önlenmesi büyük önem taşımaktadır.
Bu bağlamda, özellikle son zamanlarda yazılı ve görsel medya platformlarında suçun, suçluların, teröristlerin ve terör örgütlerinin elebaşlarını övüldüğü kahramanlaştırılmaya çalışıldığı, görülmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki, suçu ve suçluyu övmek veya kahramanlaştırmak hukuken suç teşkil etmektedir ve ciddi yaptırımlara tabidir.
Hukukumuzda, suçu, suçluyu, terör eylemlerini veya terör örgütlerini övmek, doğrudan ya da dolaylı olarak meşrulaştırmaya çalışmak çeşitli kanunlarla yasaklanmış ve cezai yaptırıma bağlanmıştır.
Türk Ceza Kanunu’nun 215. Maddesi (Suçu ve Suçluyu Övme Suçu):
İşlenmiş olan bir suçu veya işlemiş olduğu suçtan dolayı bir kişiyi alenen öven kimse, bu nedenle kamu düzeni açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması hâlinde, iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Terörle Mücadele Kanunu’nun 7/2 Maddesi
Terör örgütünün; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. Ayrıca, basın ve yayın organlarının suçun işlenmesine iştirak etmemiş olan yayın sorumluları hakkında da bin günden beş bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur
TCK 220/8 Maddesi
“Örgütün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.”
Suçu ve Suçluyu Övmenin Toplumsal Tehlikesi
Radikalleşmeyi Teşvik Eder
Suçu ve suçluyu övmek, bireylerin özellikle de gençlerin suç ve şiddet eylemlerine duyarsızlaşmasına neden olur. Suçun ve suçlunun kahramanlaştırılması, özellikle radikal gruplar tarafından bir propaganda aracı olarak kullanılır. Bu tür övgüler, bireylerin radikal ideolojilere sempati duymasına, yasadışı gruplara katılmasına ve şiddeti meşru görmesine yol açabilir. Sonuç olarak, toplum içerisinde huzur ve güvenlik zedelenir, suç oranları artar.
Toplumsal Ayrışmayı Derinleştirir
Terör örgütleri ve suç grupları, propaganda faaliyetleri aracılığıyla toplumu kutuplaştırmayı ve halk arasında ayrım yaratmayı hedefler. Bu propagandalara destek veren kişiler, farkında olarak ya da olmayarak toplumsal birlik ve beraberliği zayıflatır. Hukuk sisteminin suçla mücadeledeki otoritesini sarsarak, bireyler arasında güvensizlik ortamı oluşturur. Uzun vadede bu tür söylemler, toplumun farklı kesimleri arasındaki uçurumları derinleştirir ve düşmanlığı körükler.
Mağdurların Acılarını Arttırır
Her suçun bir mağduru vardır ve suçu işleyenleri övmek, mağdurların yaşadığı travmayı derinleştirir. Özellikle terör eylemleri ya da şiddet suçları sonrasında, failleri yücelten ifadeler kullanmak, mağdurların ve yakınlarının adalet duygusunu zedeler. Mağdurun yaşadığı acıyı küçümseyen veya yok sayan bu tür övgüler, toplumun vicdanını yaralar ve hukukun sağladığı adalet mekanizmasının sorgulanmasına yol açar. Mağdurların adalet arayışı daha da zorlaşır, toplumda bir güven bunalımı oluşur.
Suç ve suçluyu övmenin bireysel bir ifade özgürlüğü meselesi olmadığı, aksine toplumun güvenliğini ve bütünlüğünü tehdit eden ciddi bir tehlike olduğu unutulmamalıdır.
SONUÇ
Ülkemizde güvenlik güçlerimiz; Terörle, teröristle, suç örgütleriyle, suçlular ile canı pahasına mücadele etmektedir. Ancak
Terörle mücadele, yalnızca güvenlik güçlerinin değil, toplumun tüm kesimlerinin sorumluluğundadır. Toplumun tüm kesimleri terörle, teröristle, suç ve suçluyla arasına mesafe koymalıdır.
Suçu ve suçluyu övmek veya onlara destek veren söylemlerde bulunmak, sadece hukuki açıdan değil, aynı zamanda toplumsal vicdan açısından da kabul edilemez bir durumdur.
İfade özgürlüğü, demokratik toplumların temel ilkelerinden biri olmakla birlikte, bu özgürlüğün terör örgütlerini, suç örgütlerini desteklemek veya meşrulaştırmak için kullanılması hukuk çerçevesinde suç teşkil etmektedir. Ülkemizde yürürlükte olan terörle mücadele yasaları, sadece terör eylemlerine karşı değil, aynı zamanda bu eylemleri öven ya da teşvik eden kişilere karşı da etkili hükümler içermektedir.
Terör örgütlerinin, suç örgütlerinin en güçlü silahlarından biri propagandadır. Bu propagandaya karşı koymak ve hukukun üstünlüğünü sağlamak, toplumun huzuru ve güvenliği için hayati öneme sahiptir. Toplumun her kesiminin şartlar ne olursa olsun teröre, teröriste, suça ve suçluya karşı tavır alması hem kanuni hemde vicdani bir zorunluluktur.