Yıllarını öğretmen ve idareci olarak bir eğitimci olarak öncelikli işimiz öğretmekten ziyade eğitmek.
Doğru eğitimin temelleri ne kadar sağlam olursa gelecek nesillere de o kadar da umutlu bakarız.
Zaman zaman işte bu noktada enerjisini farklı yerlere harcayan yaş grupları arasında son yıllarda 10-18 yaş arasındaki gençlerimizi fazlasıyla görmeye başladık.
Bu konuda önce iğneyi kendimize, çuvaldızı da evlatlarımıza batırmalıyız.
Neden bu yola başvurdular sorusunu sorduktan sonra da bu konuyu sonuna kadar irdelemeliyiz.
İrdeleyince de ortaya, buna paralel olarak da ister istemez; özellikle son yıllarda fazlasıyla duyduğumuz konulardan biri de madde bağımlığı konusu olacaktır..
Tabiri caiz ise önceki, gün bir haber kanalında gördüğümüz haber daha doğrusu uzanan kuyruk bizi biraz daha fazla düşündürmeli.
İşte bu açıdan bakınca;
Çocuk ve gençlerde madde bağımlılığı, modern yaşamın getirdiği baskılarla artan, uzun süredir devam eden ve genç nüfus için önemli bir tehdit oluşturan bir sağlık sorunudur.
Bağımlılığın başlıca sebepleri arasında merak, arkadaş baskısı, grupta yer alma isteği, biyolojik ve sosyal değişikliklerin yarattığı stres yer alır.
Madde kullanımı başlangıçta sorunlarla başa çıkma mekanizması olsa da, kısa sürede asıl sorundan daha önemli hale gelir.
Gençler arasında sigara, alkol, ve maddelerin kullanım oranları ülkemizde de artış göstermektedir.
Bağımlılık, depresyon, anksiyete, DEHB gibi psikiyatrik hastalıklarla birlikte görülebilir ve okul başarısızlığı, suça karışma gibi olumsuz sonuçlar doğurabilir.
Aile içi sorunlar, fiziksel/cinsel istismar, ve madde kullanan bir ebeveyn veya kardeşin varlığı risk faktörleri arasındadır.
Tedavi, yoksunluk belirtilerine müdahaleyi, ayık yaşam becerilerinin kazandırılmasını ve nüksü önlemeyi kapsar.
Önlemede ise sevgi dolu, tutarlı bir aile ortamı oluşturmak, gençlerin kişisel gelişimlerini desteklemek ve sağlıklı hobiler edinmelerini sağlamak önemlidir.
Ülkemizde gençler arasında yapılan çalışmalara göre;Yarısından fazlasının sigara deneyiminin olduğu,
Yaşam boyu en az bir kez tütün kullanımı %16,
Yaşam boyu en az bir kez alkol kullanımı %35-45
Madde ve benzeri kullanımı %6,5
Uçucu madde kullanımı %4 olduğu ifade edilmektedir.
ilelerin çocuk ve gençlerde madde bağımlılığını engellemek için yapması gerekenler;
Çocukları sevgi ve şefkatle büyütme,
Tutarlı ve adaletli disiplin,
Düşüncelerini ve hislerini ifade etmesine fırsat vermek,
İstikrarlı bir aile atmosferi,
Arkadaş çevrelerini yakından izlemek,
Spor, edebiyat, gönüllü kuruluşlarda çalışma hobileri edindirmek bu tehlikeleri bertraf edebilir.
Buna paralel olarak da yerel yönetimlerin de merkezi yönetimlerin de bunlara destek vermesi şart.
Sağlıklı bir geleceği kurmak için aslolan sağlıklı bir nesil yetiştirmekten geçer.
Bunun yolu da basit...
Sevgi,saygı ve sabır...
Bu vesile ile tüm evlatlarımıza her türlü maddeden uzak spora yatkın sağlıklı günler dilerim...