Özellikle kamuoyunda bir önceki yıl Kestel ve Gürsu bölgesinde kurulu OSB'lerin havayı kirlettiğine dair bir çok haber okuduk.
Öte yandan bu noktada yiğidi öldürüp hakkını vermek gerekiyor. Önceki yıllarda Uludağ OSB başkanlığını yapmış Yunus Aydın'ın bu noktada önemli gayretleri vardı.
Hatta bölgeye buharla enerji sağlayan tesis kurmuş buradan sağlanan ısınma ve benzeri enerji 32 fabrikada kullanılmaya başlamıştı.
Netice olarak hava kirliliğini yüzde 92 oranında azaltmış, çıkan partiküller de standarların altında kalmıştı.
Bu bir gerçek...
Diğer bir gerçek ise pandemi döneminin ardından dünyada da benzer değişimlerin yaşandığı. Özellikle Almanya ve ABD'nin doğalgaz çevrim santrallerinin yerine tekrar kömür santrallerine dönmesi de oldukça dikkat çekiciydi.
Bunun bir tek sebebi vardı.
Olası pandemilerde enerjide dışa bağımlılığı azaltmak sanayinin durmasını engellemek...
Bunu yaparken de çevreyi kirletmiyorlar...
***
Peki benzeri bir durum bizim kentimizde var mı?
Bursa özelinde de özellikle şehrin doğu yakasında yaklaşık 20 civarında firmanın kömürle ısındığını ifade ediyorlar.
Bu noktada denetim yetkisi ilgili bakanlıkta
İşte bu noktada bazı fabrikalar sorumluluklarını yerine getirme noktasında işletmelerine SEÖS sistemini kurdurdular.
Bu sistem nedir: Sürekli Emisyon Ölçüm Sistemleri (SEÖS) Tebliği, 12.10.2011 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanmış ve işletmelerin, Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliği Kontrolü ve Atıkların Yakılmasına İlişkin Yönetmeliklerince belirlenen parametrelerinin sürekli olarak ölçülmesi, takip edilmesi ve bu verilerin bakanlık sistemine aktarılması esasını tanımlamaktadır.
Ya en basit bir ifade ile işletme içinden çıkan kirliliği her 10 saniyede ilgil bakanlığa otomatik bildiren sistem .
Yaklaşık maliyeti 150 bin dolar...
***
Öte yandan yine Bursa özelinde İl Mahalli Çevre Kurulu aldığı sanayide kömürlü çalışan tesisler ile ilgili aldığı bir kararda kazanların ekonomik ömrünün bitimine kadar kullanilmasi ile ilgili benzer bir karar almıştı.
İşe bu noktada ekonomik ömrünü belirleyecek kurum noktasında gösterilen adres bu belirlemeyi yapmamış.
Ama bu konudaki adres ya Makine Mühendisleri Odası ya TUBİTAK ya da üniversitelerin Mühendislik Fakültelerinde Makine Mühendisliği bölümü olmalıydı...
Bu ekonomik ömür belirlenmeyince sonrasında başka bir karar alındı.
Alınan o karar neydi?
Onu da hatırlatalım.
Ekonomik ömrününün belirlenmediği gerekçesiyle kömürle çalışan işletmelerin kazanlarının doğalgaza dönüşümü için 2024 yılı Haziran ayına kadar süre verilmiş ardından bu süre 2025 yılı Haziran ayına kadar uzatılmıştı.
Şimdi o süre uzatılacak mı?
Ya da ilk alınan o karara dönülecek mi kazanların ekonomik ömrünün sonuna kadar şeklinde...
Ya da başka bir karar mı alınacak?
Onu merakla bekliyoruz.
***
Bursa'da 20 civarında fabrika hala kömür kullanıyor. Bu kullandıkları kömürden sonra çevreyyi kirletiyorlarsa gözünün yaşına bakmamak gerekir.
Amma velakin SEOS sistemini kurup çevresel kirliliği doğalgazın bile altında yada doğalgazla eş değer ise yada bakanlığın belirlediği sınırların altında ise o zaman yapılması gereken bu işletmelere daha önce alınan karar gereği kazanların ekonomik ömrünün belirlenmesi için bakanlığın adres göstermesi ve ona göre karar alınmasının daha doğru bir yöntem olacağını düşünüyorum.
Olayın bu birinci yönü...
Diğer yönü de şu: Yarın öbür gün doğalgaz ithal ettiğimiz firmalar vanayı kapatırsa sanayi durma noktasına gelirse ne olur?
Bu da olayın ikinci yönü...
Bize düşen süreci takip etmek...
Bekleyip, görelim...