Çetinkaya’nın pandemi döneminde tuttuğu notlardan oluşan kitapta; Londra’daki kültür-sanat etkinliklerinden müzelere, yalnızlıktan arkadaşlıklara, Londra sokaklarından filmlere, yazarlara kadar birçok konuda yazılmış 75 başlık yer alıyor. Türkiye’de Kitap Yurdu üzerinden satışa sunulan, yaklaşık bir yılda yayına hazırlanan kitabın editörlüğünü Doç. Dr. Tuncay Bilecen, kitapta yer alan çizimleri ise Doğa Tercan yaptı. Ece Özdemiroğlu arka kapak yazısında ‘Londra Notları’yla ilgili şu ifadelere yer veriyor: “Müge Çetinkaya, Londra’da geçirdiği 24 yılın kültürel ve profesyonel birikimlerini, pandemi döneminde yazdığı satırlarla bize aktarıyor. Bu dönemde kendisine hayat enerjisini veren, merakını uyandıran şeyleri geçmişten geleceğe bağ kuran geçişlerle anlatıyor. Böylece onunla filmler, kitaplar, müzeler, tarihi mekânlar içinde yolculuk yapıyor, arada bir gündelik hayatına misafir oluyorsunuz.”
Müge Çetinkaya kendisiyle ilgili, kitabının yazılış serüveni ve içeriği hakkında şunları söyledi: “Ben bir yazarım. Bunu kitabımın resmî olarak yayımlandığı tarihten önce kendime sonra da başkalarına yüksek sesle söylemeye başladım. Hatta o gün bisikletime atlayıp yakınlardaki Pophams Kafe’ye gittim, kendime güzel bir çörek ve kahve söyledim. Önünde dalları bahar çiçekleri açmış tarihi St. James Kilisesi’nin manzarası ve mavi gökyüzünün altında keyifle kahvemi yudumlayarak bunu kutladım. Benim için, eğitimini aldığım ve aktif olarak devam ettirdiğim roller üzerinden; sosyolog, nöromindfulness koçu, kriz müdahale gönüllüsü, aktivist, yazar ve iyi bir arkadaş diyebilirsiniz. Issız bir adaya düşseniz yanınıza alacağınız üç şeyden biri de olabilirim.”
‘Londra Notları’ kitabının yazılma öyküsünden kısaca şöyle bahsediyor Çetinkaya: “Aslında ‘Londra Notları’ kendi yazılma sürecini de anlatan bir kitap. Yazmayı sevdiğimi ve bu konuda yetenekli olduğumu henüz ilkokuldayken öğrenmeye başlamıştım. Cinedergi ve Aktivist Dergisi’ne yazılar yazdım. Okuyucularım tarafından daha fazlasını yazmaya teşvik edildim. 20 seneyi aşkındır Londra’da yaşıyorum. O nedenle bu kitabı yazmak, benim için hem hatırlamak hem de yeni bilgilere erişmek ve onları işlemek açısından muazzam bir tecrübeydi. Pandemi süreci yazma konusunda bana ihtiyacım olan vakti sağladı. İçimdeki araştırmacı ruhu da besledi. Bu ilk kitabımdı. Şimdi de umut veren kitaplar yazmak istiyorum. Türkiye’de yola çıkmayı, yani gerçekten bir şehirden diğerine giderek gözlem yapabileceğim bir yola çıkmayı ve onları yazmayı çok istiyorum. Başkalarının hikâyelerini duymak beni çok heyecanlandırıyor. Örneğin, geçenlerde Hyde Park’ta birlikte yürüyüşe gittiğim grupta tanıştığım bir Kolombiyalı’dan, onların daha 7 yaşındayken kahve içmeye başladıklarını öğrendim. Yeni bir bilgiye hem de ilk ağızdan ulaşmak beni mutlu ediyor. Aslında bir senaryo yazmak ve Film çekmek hayalimde var ama şu anda en iyi bildiğim, dışavurumcu yazmak.”
Kitapla ilgili en çok sevdiği şeyi şöyle özetliyor Çetinkaya: “Zamansız olması. En azından benim için. Yayına hazırlarken titiz çalıştık. Bu süreçte ekip arkadaşlarımı; editörüm ve tasarım ekibimi beklerken belli aralıklarla kitaptan uzak kaldım. Aldığım bu molalar sonrasında kitabımı pek çok kez baştan sona okudum. İkisi arasında geçen epey bir zaman var ama ilk okumamda da sonuncuda da hep ‘İyi ki yazmışım’ dedim.” Müge Çetinkaya’nın ‘Londra Notları’ adlı kitabı www.kitapyurdu.com adresinden temin edilebilir.
kaynak haber london