“On Kıta Bir Vatan, İlelebed İstiklal” başlığı altında organize edilen programa BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Prof. Dr. Adem Doğangün, akademisyenler ve personel katıldı. Etkinlik aynı zamanda sosyal medya hesaplarından da canlı olarak yayınlandı.

Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde tüm katılımcıların İstiklal Marşı’nı okuması ile başlayan programın açılış töreninde konuşan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, 2021 yılının İstiklal Marşı’nın kabul edilişinin 100. yılı olmasının yanı sıra Hacı Bektaş-ı Veli, Ahi Evran ve Yunus Emre yılları olduğuna işaret etti. Tüm bu önemli gelişmeleri dikkate aldıklarını aktaran Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Konuyu Senato toplantısında dile getirdik ve bahsettiğimiz olayları ve şahsiyetleri anma yılı olarak kabul ettik. Üstelik bunu devletimiz kararname çıkarmadan önce bu kararı aldık. Normalde devletimiz önde gider, üniversiteler arkasından gelirdi. Bu yıl biz önce davrandık. Elbette böylesine önemli bir gelişmeyi dolu salonlarda ve hep birlikte kutlamayı arzu ediyorduk. Ancak pandemi şartları bu kadarına müsaade ediyor. Bizleri burada takip edemeyenler için de internetten yayın yapıyoruz. Canlı olarak veya istedikleri zaman daha sonra açıp izleyebilecekler” dedi.

AKİF; BİR MEDENİYET, KÜLTÜR VE İSLAM MÜTEFEKKİRİDİR

Konuşmasında İstiklal Marşı’nın yazarı Mehmet Akif Ersoy’un sahip olduğu özelliklere de değinen Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Mehmet Akif; bir mütefekkir, bir münevver, bir aktivist, bir edip, bir şair ve nihayet topyekûn bir şahsiyettir. İslam-Doğu medeniyetine sahip birisidir. Bu medeniyet, süreç içerisinde çok önemli krizlerle karşı karşıya geldi. Gerilemenin ve zihni planda durağanlaşmanın başladığı dönemde Mehmet Akif ortaya çıkıyor. Kendi döneminin şartları ve imkânları dâhilinde bu krizden çıkışın reçetelerini yazmaya başlıyor. Dolayısıyla Akif hakkında sağlıklı bilgi edinmek için o dönemin atmosferini ve sosyolojik çevresini iyi okumamız gerekiyor. Bir takım kısır değerlendirmelerin olduğunu görüyoruz. Akif, bir medeniyet insanı, bir kültür insanı ve bir İslam mütefekkiridir. Özellikle sosyal bilimler alanında çalışan akademisyenlerimiz Mehmet Akif konusunda çok farklı doktora tezleri yaptırabilirler. Onun her fikri, çalışması ve eserleri ayrı ayrı doktora konuları olmaya uygundur” diye konuştu.

MİLLETİN İÇİNDEN ÇIKAN EVLAD-I FATİHAN

Programın tüm koordinasyonunu yürüten Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cafer Çiftçi de kısa bir açılış konuşması yaptı. Prof. Dr. Cafer Çiftçi, 20. Yüzyılın sonlarına gelindiğinde Osmanlı Devleti’nin yorgun düştüğünü ve bu devletin yeniden canlandırılması veya içinden yeni bir devlet çıkması için tüm sorumluluğun millete ait olduğunu aktardı. O dönemde milletin içerisinden pek çok önemli karakter çıktığına işaret eden Prof. Dr. Cafer Çiftçi; “Evlad-ı Fatihan içerisinde iki önemli karakterden bir tanesi; Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve Kurtuluş Savaşı’nın mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bir diğeri ise Kurtuluş Savaşı’nın fikir anlamında desteğini sağlayan mütefekkir, mütedeyyin, münevver ve şair Mehmet Akif Ersoy idi” şeklinde konuştu.

İSTİKLAL MARŞI SIRADAN BİR ŞİİR DEĞİLDİR

Programın açılış bildirisini ise Türkiye Yazarlar Birliği Onursal Başkanı D. Mehmet Doğan yaptı. Ankara’dan online bağlantı ile etkinliğe katılan D. Mehmet Doğan, İstiklal Marşı’nın tam 1 asır önce yazıldığını ve o günden itibaren dillerden düşmediğini vurguladı. İstiklal Marşı’nın milli marştan öte bir eser olduğuna işaret eden Doğan; “O sıradan bir marş değildi. İstiklal Marşı’nda diğer marşlarda görülen tekerleme edalı mısralara rastlanmaz. O korkulu günlerde yazılmıştır ve Korkma hitabıyla başlar. 100. Yılına ulaşan bu metni yeni bir bakışla ele almaya ihtiyaç vardır. İlk bakışta heyecan şiiri gibi görünen bu düşünce ve iman şiirinin hakkını vermemiz gerekiyor” açıklamasında bulundu.

Etkinliğin ikinci kısmında ise İstiklal Marşı’nın Kabulünün 100. Yılı Sempozyumu gerçekleştirildi. Bursa Uludağ Üniversitesi’nde görev yapan akademisyenlerin katıldığı sempozyumda konuşmacılar tarafından İstiklal Marşı’nın yazılış süreci, milli şair Mehmet Akif Ersoy’un fikirleri ve milli mücadele ruhu kavramları ele alındı.