CHP Bursa İl Başkanlığı tarafından, 81 ilde eş zamanlı eğitim sistemindeki sorunları dile getirmek amacıyla Kent Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi.

Düzenlenen basın açıklamasına, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Eğitim Sendikaları, CHP Meclis Üyeleri katıldı.

24 saat önce partilerinin Ankara’da Meclis yanındaki Milli Egemenlik Parkı’nda başlattığı Eğitim Maratonu az önce sonlandığını dile getiren CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, “24 saat boyunca, yüze yakın konuk ile eğitim gündemini konuştuk. Akademisyenler, uzmanlar, sendika yöneticileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, genel başkan yardımcılarımız ve milletvekillerimizin katılımıyla gerçekleşen Eğitim Maratonu’muzun açılışını Genel Başkanımız Özgür Özel yaptı. İlk çıktı olarak diyebiliriz ki, eğitim konuşmak için ne 24 saat ne de 48 saat yeterli değil. Çünkü eğitim sistemimiz maalesef bugün ne çağdaş, ne laik, ne bilimsel ne de kamusal bir hizmet anlayışına sahip. Eğitimin bileşenleri olan; öğrenciler, öğretmenler, veliler, yöneticiler, hizmetliler, sendikalar, STK’lar ve niceleri, eğitimin birçok farklı başlığından ve okul ortamında yaşananlardan, eksikliklerden mustarip durumda. Bir çıkış yolu yok, nereye giderseniz gidin ülkemizin en dertli ve en eksik alanı eğitim. Gün geçtikçe de eğitim alanındaki bu dertler ve sorunlar, eksiklikler hatta yanlışlıklar devam etmeye, ettirilmeye çalışılıyor” ifadelerini kullanarak konuşmasına başladı.

“LİYAKATSIZ ATAMALARLA, EĞİTİM SİSTEMİ NİTELİĞİ YERLE BİR EDİLDİ”

Cumhuriyet Halk Partisi olarak, Türkiye’de ilk kez yapılan 24 saatlik Eğitim Maratonu’ndan elde ettikleri sonuçları paylaşan Yeşiltaş, “AKP iktidarı, bilerek ve isteyerek, kasti bir biçimde ülkemizde eğitimi baltalamıştır. Liyakatsiz atamalarla, eğitim sistemimizin niteliği yerle bir edilmiştir. Eğitim dinselleştirilmiş, piyasalaştırılmıştır. Köy okulları ve yatılı okullar kapatılmış, çocuklarımız kilometrelerce uzaklardaki okullara, taşımalı eğitime mecbur edilmiştir. Deprem bölgelerindeki çocuklarımız hala birleştirilmiş okullarda eğitim görmeye, 20 metrekarelik konteynerlerde ailecek yaşamaya devam etmektedir. Bugün ülkemizin gençliği sınavlarda her yıl daha düşük ortalama yapmaktadır. Uluslararası ölçme değerlendirme sonuçlarına göre 2002 öncesine göre geriye gidilmiştir. 81 ülke ve bölgede 15 yaşındaki gençlerin okuma, matematik ve fen bilimi seviyelerinin değerlendirildiği 2022 PISA araştırmasında
Türkiye matematikte 39, fende 34, okumada 36’ncı sırada yer almıştır. Eğitim yatırımlarına ayrılan bütçe her geçen yıl düşürülmüştür. Bunun karşılığında iktidar, ÇEDES projesiyle çocuklarımıza camide bowling oynatma, maket mezarlarda ağıt yaktırma gibi pedagojik olmayan işler yaptırmaktadır. İktidar, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli gibi çağdışı ve laiklik karşıtı uygulamalar ile uğraşmakta, gerçek sorun ve sıkıntıları görmezden gelmektedir” dedi.

Yeşiltaş sözlerini şu şekilde sürdürdü: 

Sayın Milli Eğitim Bakanı’nın iddialarının aksine, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne bilimsel verilerle karşı çıkmaktayız. Çünkü bu program; ihtiyaç analizi yapılmadan hazırlanmıştır, eğitim programları geliştirme ilkelerine ve akademik etik kurallarına uygun değildir. Programın tartışılması için yeterli süre verilmemiş, geri dönüşler için doğru araçlar tanımlanmamıştır. Program çerçevesinde hazırlanacak ders içerikleri ve materyallerinin geliştirilmesi için yeterli süre verilmemiştir ve program gerekli pilot çalışmalar yapılmadan uygulamaya konmak istenmektedir. Ayrıca bu program, kamu yönetiminde ilke, ciddiyet ve israfı önleme açısından son derece kötü bir örnektir! İktidarın, kindar ve dindar nesil yetiştirme idealiyle başlattığı bu süreç, makbul ve itaatkar nesil yetiştirme istemiyle sürdürülmektedir. Bunun karşısında partimiz, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli için Danıştay’a iptal ve yürütmeyi durdurma davası açmıştır.2002 yılında 68 bin olan atanmamış öğretmen sayısı AKP iktidarında 1 milyona yükseltilmiştir. Öğretmenlerimiz okullarda şiddet görmekte, öldürülmektedir.

“MÜLAKATLAR YAPILMAMASI SEÇİM VAADİ OLARAK KALDI”

Öğretmenlik mesleğinin itibarsızlaştırıldığına vurgu yapan Yeşiltaş, “Yoksulluk sınırının altında maaşlarla; ücretli, sözleşmeli, aday öğretmen, öğretmen, uzman, başöğretmen unvanlarıyla aynı dersi veren ama farklı maaş alan altı farklı öğretmen yaratılmış, öğretmenlik mesleği itibarsızlaştırılmıştır. Bugün bir uzman öğretmen 41 bin 192, bir başöğretmen 44 bin 136 lira ücret almaktadır. Fakat ülkemizde yoksulluk sınırı, Birleşik Kamu İş Mayıs 2024 Araştırması’na göre 59 bin 353, Türk İş Mayıs 2024 Araştırmasına göre 61 bin 788’dir. Öğretmenlik Mesleği Kanunu gibi, hiç bir paydaşla görüşülmeden sunulan kanun teklifleri ile öğretmenlerin hakları hiçe sayılmış, diplomaları geçersiz sayılarak adaylık statüsüne düşürülmek istenmiştir. Böylece eğitim fakültelerinin işlevi ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır. 11 Nisan 2023’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim beyannamesini açıklarken, kamuda işe alımlarla ilgili mülakatın kaldırılacağını söylemişti. 12 Mayıs 2023’te ise dönemin Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “Mülakat olmayacak artık, KPSS puanına göre çok hızlı şekilde atamasını gerçekleştireceğiz. Yani tek kriter KPSS olacak.” demişti. Maalesef bir seçim vaadi olarak kalan mülakatlar, şimdiki Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin tarafından ‘mülakat gibi mülakat yapacağız’ söylemiyle devam ettirilmektedir” diye konuştu.

 

“BUGÜN BİNLERCE ÖĞRETMEN MAĞDUR EDİLMEYE DEVAM EDİLİYOR”

Mülakatın yüksek standardı olan bir ölçme aracı olmadığının altını çizen Yeşiltaş, “Ama iktidar kendi söyleminin aksine bundan vazgeçmeyerek, öğretmenlerimizi kendi amaçları doğrultusunda elemeye devam etmek istemektedir.   Mülakatla, Milli Eğitim Akademisi ile kendi istediği dışında tek bir öğretmenin bile çalışmasına imkan tanımak istemeyen iktidar, özel sektörde çalışan öğretmenlerin taban maaş hakkını görmezden gelerek bugün binlerce öğretmeni mağdur etmeye devam etmektedir. 2022 KPSS sonuçları ile ek atama sözü verilen öğretmenlerin ataması yapılmamıştır. Engelli öğretmen atamaları yetersizdir. Ücretli ve sözleşmeli öğretmenlikle öğretmenlerimizin emekleri sömürülmeye devam etmektedir. Deprem bölgelerinde çifte mağduriyet yaşayan, atanmamış ya da okulu yıkıldığı için işsiz kalmış, çocuklarından uzak kalmış görev bekleyen öğretmenlerimizin sorunları çözülmemiştir. Daha bir yıl önce eski Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in ‘Her 100 öğrenciye 1 rehber öğretmen’ vaadi yerine ÇEDES ile pedagojik formasyonu olmayan kişiler okullara sokulmuştur. Yine aynı bakanın “Uzman öğretmenler de artık 10 yıl değil, 5 yıl içerisinde bu sürece tabi olacaklar.” vaadi unutulmuştur” şeklinde konuştu.

“MESEM İLE ÖĞRENCİLER OKULLARDAN UZAKLAŞTIRILIYOR”

Üniversite öğrencileri için yurt sorununun bir barınma sorununa dönüştüğünü belirten Yeşiltaş, yoksulluk sebebiyle birçok öğrencinin üniversiteye kazansa dahi gidememesine vurgu yaptı. 2015 ile 2022 arasında 2,3 milyon öğrencinin üniversiteyi bırakmak zorunda kaldığını dile getiren Yeşiltaş, MESEM’lerde ise öğrencilerin okullardan uzaklaştırılarak ağır işlerde çalıştırıldığını söyledi. Yeşiltaş, “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin araştırmasına göre ise 2013-2022 yılları arasında toplamda 616 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir. Mahmut Özer’in 2022- 2023 Eğitim Öğretim yılının ikinci döneminde başlattığı okul öncesinde ücretsiz yemek uygulaması, bir yıl bile sürmeden, 2023- 2024 Eğitim Öğretim yılında, yeni bakan Yusuf Tekin tarafından iptal edilmiştir” diyerek eğitimde yaşanan sorunlara vurgu yaptı.