Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı’nın moderatörlüğünde gerçekleşen programda, BGC Yönetim Kurulu üyelerinin Bursa ve ülke gündemine ilişkin sorularını yanıtlayan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, göreve başlar başlamaz depreme karşı hazırlık çalışmalarına öncelik verdiğini söyledi.

Bursa’da tarihsel süreç içerisinde 1705 ve ardından 1855 yıllarında büyük depremler yaşandığını hatırlatan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, “2005 yılından itibaren 7 ve üzerinde deprem yaşama riskimiz var. Bu büyük felakete mutlaka hazır olmalıyız. Depreme hazır olmamız, on binlerce insanımızın hayatını kurtarabilir” dedi.

Programın açılışını yapan Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı, Başkan Erkan Aydın’ın Bursalılar tarafından yakından tanındığını, ama tanımayanlar için kısaca kendini tanıtmasını istedi. Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın şunları söyledi;

“1974 İstanbul doğumluyum. Orhaneli kütüğüne kayıtlıyım. Serçeler köyünden olan rahmetli babam 1955 yılında çıkıyor. Erkek Lisesi’ni birincilikle bitiriyor, sonra İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’ne devam ediyor. Annem emekli öğretmen. Dedem köy enstitüsü mezunu. Babam orman mühendisi olduğu için ben de yatılı olarak Samsun Anadolu Lisesi’nde okudum. Liseden mezun olduktan sonra 1992’de Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ni kazandım. 1997 yılında mezun oldum. Sonraki süreçte hem eczacılık yaptım hem de çeşitli sivil toplum kuruluşlarında görev aldım.  Ardından 2013 yılında ön seçimle belediye başkan adayı oldum. Yine ön seçimle 2015’te milletvekili adayı oldum. 3 dönem milletvekilliği yaptım. Son olarak da Osmangazi Belediye Başkanlığına aday oldum ve kazandım.”

Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ın yaşamını kısaca özetlemesinin ardından, “BGC Başkanlarla Yüz Yüze” programının soru cevap bölümü şöyle devam etti:

Ahmet Emin Yılmaz: (BGC Başkan Vekili, OLAY Gazetesi Köşe Yazarı) Bursa’nın geçmişini anımsatarak sorumu yöneltmek istiyorum. Görev yaptığınız Osmangazi, Bursa’nın en büyük ilçesi, 25- 30 yıl öncesine kadar da Bursa Belediyesi olarak kabul edilen bir bölge. Bursa’nın tarihi kent merkezinin olduğu ilçe. Tarihi kent merkezinin Belediye Başkanı olmanın avantajı mı var, yoksa dezavantajı mı var.  Bunu şunun için soruyorum; 30 yıl öncesine kadar kent merkezini rahatlatmak için yakın ilçelerde cazibe merkezleri oluşturma hedefi vardı. Bu durum Bursa kent merkezinin zayıflamasına yol açtı. Geçmişin en yoğun caddeleri artık bomboş. Atatürk Caddesi, Altıparmak Caddesi, adeta boşaldı. Bu dezavantajı aşarak sosyal yaşamı yeniden nasıl canlandıracaksınız?

BURSA’NIN KALBİ OSMANGAZİ

Erkan Aydın: Merkez ilçe olmanın hem avantajı hem de dezavantajı var. Gerçekten dediğiniz gibi 56 ilden büyük bir belediyeden bahsediyoruz. Muhtarlık bazında 136 muhtarlıkla Türkiye’nin en büyük ilçesi Osmangazi. Nüfus olarak Türkiye’nin 5. büyük ilçesi.

Tarih olarak, kültür olarak her şeyin merkezindeyiz.  Biz o yüzden “Bursa’nın kalbi Osmangazi” diyoruz. 3000 yıllık Bursa. Bitinya, Roma Bizans, Osmanlı dönemlerine gittiğinizde, Osmangazi’nin Bursa’nın merkezi olduğunu görüyoruz. Ama dediğiniz gibi hızlı göçle birlikte o merkez cazibesini kaybetmiş ve ağırlıklı olarak batıya doğru büyümüş. Birçok büyük şehirde olduğu gibi. Ama ortaya çıkarılacak tarihi yapılar da burada.

Osmangazi’nin tarihi bölgesinde restorasyon çalışmaları bizden önceki dönemde arkeopark bölgesinde başlamış, hala devam eden projeleri tamamlamak için adımlar atıyoruz.

Yurt dışına gittiğinizde bir şehre gidip gökdelenleri ya da etrafını gezmiyoruz. Gidiyorsunuz oradaki binlerce yıllık şehrin kalbini geziyorsunuz. Çünkü her şey orada. Bizde de aynı şekilde gelen turist tarihi mirası görmek istiyor. Hanlar bölgesi UNESCO tarihi kültür miras listesinde. Ulu Cami ve Hanlar Bölgesi gibi değerlere sahibiz. Dışarıdan bir turist geldiğinde hem tarihi bölgeleri ziyaret edecek, hem konaklayacak, hem Bursa’nın tarihini kültürünü yaşayacak, hem de döviz bırakacak. Böyle bir Destinasyon Merkezi yapma hedefimiz var. Bunun için tarihi mirasımızı güzelleştirmek gerekiyor canlandırmak gerekiyor yatırım yapmak gerekiyor.

Konu ile ilgili olarak geçmişten gelen çalışmalara ek olarak yeni kamulaştırma çalışmalarımız olacak.  Muradiye devlet hastanesinden aşağı dönerken Muradiye’ye giderken solda 10.000 metrekarelik bir alana sahibiz.  Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’ndan sonra geldiği, 1992 yılına kadar ipek üretilen fabrika bu alanda. İpekhane diye geçen bölgeyi biz eski merkez olarak ele alıyoruz. Faruk Saraç’ın eski okulunun bitişiği, orayı kültürü, sanatı, konserleri, sergileri, gurme restoranlarıyla tekrar eski cazibesine kavuşturmak istiyoruz. Arkeopark etrafında da kamulaştırmalar ve restorasyonlar olacak, sokak sağlıklaştırmasıyla oraları insanların gelip kültürü yaşayabileceği, Bursa’nın yerel lezzetlerini tadabileceğiniz bir yer haline getireceğiz. Bizden önce çalışmalar başlamış, devam edenler var, yeni ekleyecek projelerimiz var. Biz bunu 2024-2029 stratejik planına koyduk.

Özetlemek gerekirse turist Bursa’ya geldiğinde ya da Google’a girdiğinde, Bursa’ya gelince ne yapabilirim dediğinde, ilk ortaya çıkabilecek tarihi, kültürel ve turistik anlamda Osmangazi’yi bulmasını hedef olarak koyduk. Çünkü Bursa’nın kalbi Osmangazi ise, tarihi mirasımızın da ismine yakışır bir hale gelmesi gerekiyor.

ALTIPARMAK VE ÇARŞAMBA’DA DÖNÜŞÜM

Nuri Kolaylı: Altıparmak Caddesi adeta boşalmış durumda. Atatürk Caddesi ve Altıparmak Caddesi ile ilgili bir çalışmanız var mı? Çünkü bölge önceden cıvıl cıvıldı.  Dükkanlara paha biçilmezdi. Şimdi bir çok dükkan boş ve kiralık tabelası var.

Erkan Aydın: En çok şikâyet aldığımız yerlerden birisi bu bölge. Büyükşehirle ve akademik odalarla protokol imzaladık, bölgenin dönüşümü ile ilgili. Bu çalışma bizden önce başlamıştı. Bundan sonraki süreçte Arap Şükrü’den Ankara-İzmir yoluna kadar olan bölgeyi bütün olarak ele alacağız. Bu çalışma hemen bitmeyebilir. Kentsel dönüşümle oranın tarihi dokusunu, yoğunluğu artırmadan daha nefes alabilecek, yaşanabilecek bir çalışma olsun istiyoruz.

Fuat Kars: (BGC Başkan Yardımcısı- Demirören Haber Ajansı Bölge Müdürü) Osmangazi Belediyesi’nin sizce en büyük sorunu nedir. Görev yaptığınız 6 aylık süreçteki gözlemlerinizi merak ediyorum. İkinci sorum; sık sık vatandaşlarla görüşüyorsunuz. Günde kaç kişiyle görüşüyorsunuz ve sizden en çok ne istiyorlar?

DEPREM GERÇEĞİ

Erkan Aydın: Karşımızda çok net bir deprem gerçeği var. Osmangazi Bursa’nın aşırı hızlı büyümesiyle göçün en yoğun olduğu ilçe. Bu yoğunluk hızla artarken, plansız çarpık kentleşme başlamış ve çıkmaz sokaklardan deprem yönetmeliğine uygun olmayan binalara kadar birçok olumsuzluk üst üste gelmiş.

Hiçbir mühendislik hizmeti almadan oluşmuş mahalleler var. Tarihimizde 1855 depremi var, 150 yıl geri gidin ;1705 depremi var. 150 yıllık periyoda baktığınızda bu süre 2005’te dolmuş. Yani her an her dakika her saniye büyük bir Bursa depremi yaşanabilir. Bu depremin de en çok etkileyeceği yer Bursa ovası. Çünkü altımız alüvyon toprak. Deprem 7 şiddetinde olduğunda ovada 9 şiddetinde hissedilecek.

Ben Maraş depreminde 21 gün kaldım, o dönem milletvekiliydim. İnsanların çoğu donarak öldü. Bu nedenle bizim birinci önceliğimiz hem kentsel dönüşüm, hem depreme dayanıksız binaların bir an önce dayanıklı hale getirilmesi yoluyla depreme hazırlanmak.

Bununla ilgili çalışmalarımız sürüyor. İmar AŞ şirketini kurduk. Hızlı aksiyon almak için de bu şirket üzerinden İstanbul’daki Kiptaş modeliyle onları inceledik. Defalarca görüşmemiz oldu, o modeli Osmangazi’de hayata geçirmek istiyoruz

“6 AYDA 60 BİN GÖRÜŞME”

Olabildiğince çok Osmangazili ile görüşüyorum. Bu 5 yıl böyle devam edecek. Her gün 300 ile 500 kişi arasında gelen oluyor. Altı ayda 60.000 kişi ile görüştüm. 60.000 kişinin 59.000’i iş istedi. Gelenlerin yüzde 90’ı iş istiyor. Ekonomik krizin, enflasyonun bu kadar yüksek olması, iş aleminin de sanayicinin de özellikle otomotiv ve tekstilin sıkıntıya girmesi, belediyeleri bir iş kapısı haline getirdi. Ama iktidarın yarattığı bu işsizliği belediyelerin çözmesi mümkün değil.

Nuri Kolaylı: Sayın Başkan göçten en fazla etkilenen ilçelerden biri Osmangazi. İlçede ne kadar göçmen var, ne kadar Suriyeli veya Afgan kayıtlı, ne kadar kayıtsız göçmen var. Hiç bu konuda tespit yapabildiniz mi?

Erkan Aydın: Bizde resmi rakamlar yok. Suriye’den gelenlerin çoğunluğu yüzde 90 – 95’i Osmangazi’de. Bursa’da 150.000 civarında diye tahmin ediyoruz. 120-130 bininin Osmangazi’de olduğunu düşünüyoruz.

Tamamen farklı kültürle yaşamaya alışmış bir toplum gece 11’den sonra dışarı çıkıp mangal yapıp sabaha kadar eğlenen bir kültür. Çünkü Arabistan Yarımadası çöl iklimi sıcak. Gündüz bir şey yapamıyorlar bütün etkinlikler bütün sosyalleşmeleri gece oluyor

Çarşamba’da yüksek paralarla ev ve işyerleri satın aldılar.  Şam’ın en büyük dönercisi, en büyük kuyumcusu Çarşamba’da. Çarşamba’daki kentsel dönüşümle birlikte, sosyolojik dönüşümü de birlikte yapmak gerekiyor.

Okan Tuna: (BGC Yönetim Kurulu Üyesi, koza24.com Sorumlu Yazı İşleri Müdürü): Sizin aracılığınızla Bursa kamuoyunun bilgilenmesi gerektiğini düşündüğüm bir konu var; sizin de biraz önce ifade ettiğiniz gibi büyük depremle karşı karşıyayız. Uzun süre deprem bölgesinde kaldınız, eksiklikleri hataları aksaklıkları gördünüz.  Osmangazi’de birtakım önlemlerin alındığını duyuyoruz. Bildiğim kadarıyla Bursa’da ilk kez bir belediye, Osmangazi Belediyesi e kadrosuna arama kurtarma köpeği kattı. Geçit bölgesinde bir konteyner kent planlandığını duyuyoruz. Yine Osmangazi’deki sanıyorum 500’ü aşkın parkın ışıklandırmasının güneş enerjisine geçtiğini ve bu parkların toplanma alanı olarak kullanacağını duyuyoruz. Kesin bilgileri sizden alabilir miyiz?

DEPREME HAZIRLIK

Erkan Aydın: Biz genelde projeleri, proje aşamasında paylaşmıyoruz. Bittikten sonra paylaşmayı daha doğru buluyoruz. Bahsettiğiniz çalışmalar var. Fazlası da var.

Almanya’da kardeş şehrimiz var. Oraya gittik, onlar geldi. Hessen eyaletinde ortak bir proje geliştiriyoruz. Tamamen depreme yönelik bir çalışma.

Çünkü ben deprem bölgesine gittiğimde 72 saat hiç kimse yoktu. Malumunuz Gölcük depreminde asker 4’ü beş geçe sokaktaydı ve çok fazla hayat kurtarılmasını sağladı. Ama son depremde hiç kimse yoktu. İkinci günün akşamı ben Elbistan’da kaldım. -20 derecede bir masanın etrafında işte 3 tane Vali 5 tane kaymakam, mülki İdare amirleri vardır. Elektrik yok, hiçbir şey yok, ısınma yok, berelerle, kabanlarla toplantıya katıldık. Milletvekili olduğumuzu da bilmiyorlardı. Bir baktım hiçbir hazırlık yok, yani ufacık bir iş yerinde acil eylem planı vardır, yangında kurtarılacaklar yazar, kimin ne görevi varsa bilinir, bütün ufak fabrikalarda dahi bu vardır

Oysa son depremde kimsenin ne yapacağıyla ilgili hiçbir bilgisi yoktu, hiçbir koordinasyon yoktu. Bunları o akşam çıktım bir ulusal kanalda anlattım. Çözüm olarak ertesi gün toplantı yenini değiştirdiler. Biz bulamadık nerede toplandıklarını.

Bunları görüp yaşadığınızda, depreme ya da başka afetlere önceden hazırlanmanın binlerce insanın hayatını kurtardığını anlıyorsunuz.

Bursa’da depremin olacağı yüzde yüz belli. Sadece zamanı, tarihi belli değil. Biz bununla ilgili ciddi çalışmalar yapıyoruz. Yer tahsislerimizi yaptık. Sadece Osmangazi’yi kurtaracak ya da 136 mahalleye hizmet edecek değil, belki Türkiye’nin birçok yerine örnek olacak, bu anlamda katkı sağlayacak bir proje üretiyoruz.

Burhan Kaya: (BGC Yönetim Kurulu Üyesi- Yeni Dönem Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni) Göreve geldikten hemen sonra Halk Lokantası açtınız. Biz de sahada vatandaşlara bunu sorduğumuzda önemli de bir karşılığı var halk lokantalarının. Yeni şubeler olacak mı? İkinci sorum; ana kucağı gibi kreşler açılmıştı. Vatandaşlardan böyle bir beklenti de var. Yapacak mısınız?

HALK LOKANTALARI

Erkan Aydın: Bizimki “ana kucağı” formatında olmayacak. Cumartesi günü bir Gündüz Bakım Evi açtık. Biz tam gün hizmet veren bakımevleri planlıyoruz. Çünkü ana kucakları yarım gün ve çalışan anneye bir katkısı olmuyor. Bu nedenle tüm gün hizmet versin istiyoruz.

Liyakatli öğretmenlerle tam gün eğitim verecek bir kreş sistemi kurduk. Sakarya Mahallesi’nde, Barboros’da birkaç yer bulduk yapmak için ancak hepsinde imar durumunda sıkıntılar çıktı. Ya hisseli parsel çıktı, ya da kreş yapma imkanı olmadı.  Araştırmalarımız devam ediyor.

Halk lokantasında ise sayıyı 1000 kişiyle sınırlı tutuyoruz. Esnafımızın halk lokantalarından olumsuz etkilenmesini istemiyoruz.  Çünkü 10.000 kişiye yemek versek 10.000 kişi gelecek, çok aşırı bir talep var ama diğer taraftan da esnafı da zor duruma düşürmemek için sınırlı hizmet veriyoruz.

Esnafımızı zor durumda bırakmayacak şekilde halk lokantaları açmaya devam edeceğiz.

Halk lokantalarımız ayda 350-400 bin lira civarında zarar ediyor. Ama insanlar da 80 Liraya 4 çeşit yemek yiyor, her gün bir çeşit etli yemek mutlaka çıkıyor.

İMAR AŞ KURULDU

İhsan Altıkardeş: (BGC Başkan Yardımcısı- İhlas Haber Ajansı Bölge Müdürü) Az önce İmar AŞ şirketini kurduk dediniz. Kiptaş modelini yapacağınızı anlattınız. Bunu biraz açmanızı rica edeceğim. Rezerv alanlara sosyal konut mu yapacaksınız, ya da daha önce yapılmış kentsel dönüşüm modeli mi yapacaksınız. İkinci sorum, geçtiğimiz 6 aylık süre zarfında Bursa’da en tartışılmayan belediye Başkanısınız. Osmangazi belediye başkanlarının da geçtiğimiz dönemlerde büyükşehire aday olduğunu biliyoruz. Bu konuda bir hedefiniz, düşünceniz var mı?

Erkan Aydın: İmar AŞ dinamik bir çalışma sergileyecek. Bu sitemde İmar AŞ 5 daireye de girebilecek, 5 bin daireye de girebilecek. Buradaki temel fonksiyonu, aslında bir garantör olması. Aileler ya da kat malikleri anlaşamadığın 50+ 1’i bulduğunda, Kiptaş’a tapuyu devredip, müteahhittin de paramı alacağım sıkıntısı yaşamadan, mal sahibinin de müteahhit yarım bırakır kaçar mı derdi yaşamadan projenin gerçekleşmesini sağlıyor. Biz bunu hızlı karar almak ve uygulamak amacıyla kurduk.

Diğer sorunuza gelecek olursak; benim yeteri kadar siyasi tecrübem var. Siyasette 4 yıl, 5 yıl, 10 yıl sonrasını konuşmanız mümkün değil. Ayrıca böyle bir hedefim de yok. Benim derdim şu anki işimi düzgün yapmak, bugün bulunduğumuz görevi laikiyle yapabilmek.

Ben Osmangazi Belediye Başkanlığını layıkıyla yapmanın uğraşındayım.

Tekrar milletvekili olacak mısınız, bakanlık hedefiniz var mı gibi sorular da geliyor.  Öyle bir derdimiz yok.

Enhar Güneş: (BGC Yönetim Kurulu Üyesi, sosyaltv.com.tr Genel Yayın Yönetmeni) Sayın Başkan seçimlerden sonra 6 aylık bir süre geçti. Değişimin yaşandığı belediyelerde yeni seçilen başkanlardan çoğu zaman enkaz edebiyatı dinledik. Siz nasıl bir Osmangazi belediyesi devraldınız.

“DÜŞÜK MALİYETLE İŞ YAPTIRIYORUZ”

Erkan Aydın: Yapı olarak enkaz edebiyatı, borç edebiyatı, pankart asma eylemi yapmam mümkün değil. Yapım buna müsait değil. Daha seçilmeden önce zaten nasıl bir belediye alacağımızı biliyorduk. Borcunu da biliyorduk, ne yapmamız gerektiğini de biliyorduk. Dolayısıyla ertesi gün görevi devraldıktan sonra ekibi kurduk projelere başladık

Herkes sanıyor ki biz borçsuz belediye devraldık. İnandıramıyorum bazılarını. 1 milyar TL borçla devraldık. Biz 6 ayda borcu 850 milyona düşürdük. Ama bunun edebiyatını da yapmıyoruz, siyasetini de yapmıyoruz.

Ben mali durumu günlük takip ederim, her gün bakarım, ne geldi ne gitti, ödeme ne, borç ne, yapacağımız yatırım ne boyumuzu aşar mı aşmaz mı, hepsini kontrol ederim.

Çok şükür maaşları da ödüyoruz. Biz bir ihale yaptığımızda yüzde 35 kırımla insanlar giriyor. Bu da bizim çok daha uyguna iş yaptırmamızı sağlıyor. Biz birçok işi düşük maliyetlerle yapıyoruz Neden; Çünkü takır takır paramızı ödüyoruz. O da bize bir avantaj sağlıyor.

TARIMA DESTEK

Hakan Işıkkent: (BGC Yönetim Kurulu Üyesi, Hayat Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni) Önceden gelen ve devam etmekten vazgeçtiğiniz, ya da başlamadığınız projeleriniz var mı? Bir de son meclis toplantısında Gazi Tarımı kurdunuz. Gazi Tarım’la ilgili bilgi alabilir miyiz?

Erkan Aydın: Bilindiği gibi devlette devamlılık esastır. Osmangazi’yi eskiden birileri yönetiyordu, şimdi biz yönetiyoruz. Bizden sonra da başkaları yönetecek. Burada ne kadar çok iyi iş yaparsanız, sizin sınırlarınızda yaşayan insanlar o kadar rahat eder, huzuru ve refahı artar. Dolayısıyla bizim eskiden başlayıp da yarım bıraktığımız hiçbir proje yok.

Osmangazi meydanın % 95’i bitmişti. Biz % 5’ini de tamamladık, müteahhittin alacakları vardı, onu da ödedik. “Eski dönemden bize ne” demedik. Neticede ortaya çıkmış bir kamu hizmeti var.

Ağustos ayında kiraları da başladı dükkanların. Biri hariç hepsi açıldı. Birkaç ay sonra orası gerçekten cıvıl cıvıl bir meydan olacak. Bizim halk Lokantası, Hasan Ali Yücel Kütüphanesi canlılığı arttıracak. Dün akşam gençlere baktım ders çalışıyorlardı.

Yeni nesil bir kütüphane oldu. Yazın buz gibi kışın sıcak. Kahveyi ve çayı aynı emsallerine göre üçte bir fiyatında sunuyoruz.

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün gazisi ile Osmangazi’yi birleştirdik ve Gazi Tarımı kurduk. Buradaki hedefimiz çiftçiyi, köylüyü, üreticiyi desteklemek, aynı zamanda da tarımsal ihracatı arttırmak.

Gazi Tarım’ın başına getireceğimiz kişi ihracat firmasında çok deneyimli, yurt dışına ihracat yapan nitelikte olacak. Üreticinin tüccarın kucağına düşmeden ihracatını yapabileceği ürünler üretmesini hedefliyoruz. Bunun yanında da girdi maliyetlerine destek olmayı planlıyoruz.

Kent lokantalarının atıklarından gübre, katı atıklardan mazot üretme projelerimiz var. Buna ilaç desteğini de ekleyerek üreticimizin yüzünü güldürmek istiyoruz.

“KÜLTÜRE ÖNEM VERİYORUZ”

İbrahim Öge: (BGC Yönetim Kurulu Üyesi – sozbursa.com – Genel Yayın Yönetmeni) Son dönemde milli değerlerden ve Bursa kültüründen bir uzaklaşma söz konusu. Yerel yönetimlerin de bu noktada eğitim ve kültür başlığında önemli bir görevi var. Siz Osmangazi Belediye Başkanı olarak bu konuda ne düşünüyorsunuz? Nasıl bir siyaset izleyeceksiniz ve neler yapacaksınız?

Erkan Aydın: Ülke olarak biz bu toprakları yolda bulmadık, dediğiniz gibi milli değerlerimizi kaybedersek, emin olun birileri bu boşluğu hemen doldurur. Hepimizin bildiği bir gerçek var; bütün Avrupa’nın Amerika’nın “Türkiye Türklere bırakılmayacak kadar değerli bir ülkedir” ana fikri hiç değişmiyor. O yüzden Osmangazi Belediyesi olarak yaptığımız işlerde milli değerlerimize hassasiyet gösteriyoruz. Örneğin Hasan Ali Yücel Kütüphanesi’ni açtık, Hasan Ali Yücel dünya klasikleri serisini biliyorsunuz. Dünya klasiklerini ilk Türkçeye çeviren Milli Eğitim bakanıdır Hasan Ali Yücel. Biz İş Bankası yayınlarından dünya klasiklerini alıp kütüphanemizde gençlerle buluşturduk. Şimdi İsmail Hakkı Tonguç bağış kütüphanesini açacağız. İsmail Hakkı Tonguç, Köy Enstitülerinin mimarıdır ki; benim dedem de Aksu Köyü Köy Enstitüsü mezunudur. Bunları yaşatıyoruz. Çünkü o milli duyguları biz yeni nesillere vermeliyiz. Sadece yaşam şekli olarak değil, gelip kitap okumalarını, araştırmalarını ve o zor günleri anlamalarını sağlamalıyız. Ayrıca devamlı etkinlikler yapıyoruz, yazarları çağırıyoruz, Hasan Ali Yücel Vakfının öğretim üyelerini çağırıp onlarla konferanslar yapıyoruz, gençlerin katılmasını sağlıyoruz ki; bu değerleri, cumhuriyetin ne olduğunu, bağımsızlığın nasıl kazanıldığını bilsinler.

Maalesef bugünlerde yine Anayasa’nın değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez ilk 4 maddesini gündeme getirmeye başlayanlar var. Bunu kimin değiştirmek istediği de malum. Bu topraklar içerisinde yaşayan kimse böyle bir şey istemiyor. Eğer o maddeler olmasaydı, bugün Irak Suriye, Gazze ve Lübnan’dan farkımız kalmazdı.

“Türkiye Cumhuriyeti laik, sosyal hukuk devletidir” maddesi, bu tek bir cümle bizim farkımızı ortaya koyuyor.

LEZZET DURAĞI KAYHAN

Nuri Kolaylı: Başkanım ben Kayhan doğumluyum. Çocukluğum Kayhan’da geçti. Kayhan’ın bir özelliği de, Ahiliğin geliştiği bir merkez olması. İskender Kebap, Cantık, Pideli Köfte gibi Bursa’ya özgü lezzetler Kayhan’da oluşup gelişti. Bunlar Bursa’nın simgeleri oldu. Bunların yanı sıra Tahanlı Pide, Kestane Şekeri, Cevizli Lokum gibi Bursa’ya özgü ürünler var. Bunlarla ilgili çalışmanız var mı?

Erkan Aydın: Biraz önce söylediğim Hisar bölgesindeki o tarihi kültürel merkezin başlangıcı Kayhan olacak. Tarihi İpek Yolu aksı dediğimiz Panorama Müzesi’nden başlayan güzergâh Hanlar Bölgesi üzerinden Tophane’ye ulaşacak.

Bursa’ya gelen bir turist için Kayhan benzersiz değerlere sahip. Yürüyerek ya da nostaljik tramvayla Kayhan’a geldiğinde, burada gastronomi durağı ile karşılaşacak. Az önce ifade ettiğiniz lezzetleri tadacak. Sonra devamında çarşıya geldiğinde alışveriş durağı olarak uzun çarşıdan başlayarak Kapalı Çarşı bütün bölgelerini gezecek. Yukarı doğru çıktığında bir inanç durağı olarak Ulu Cami’ye ulaşacak.

Hurşit Topal: (BGC Yönetim Kurulu Üyesi- gemlikgundemgazetesi.com Genel Yayın Yönetmeni) Osmangazi Belediyesi olarak, Mudanya veya Gemlik Belediyeleri ile ortak projeler yapmayı planlıyor musunuz?

Erkan Aydın: Şu an için ortak bir projemiz yok ama Büyükşehir ile birlikte her ay toplanıyoruz, neler yapabileceğimiz konuşuyoruz. Bazen milletvekillerimizin de katıldığı toplantılarda proje geliştirmeye çalışıyoruz.

Nuri Kolaylı: Sayın Başkan, Bursa Gazeteciler Cemiyeti tarafından organize edilen “Başkanlarla Yüz Yüze” programının ilkine konuk olduğunuz ve sorularımızı içtenlikle yanıtladığınız için teşekkür ediyoruz.