Ramazan Bayramı’nın birinci gününde Merinos AKKM’de AK Parti Bursa İl Başkanlığı, partililerle bayramlaşmak üzere bir araya geldi.

 

Düzenlenen programa Genel Başkan Vekili Efkan Ala, AK Parti Bursa Milletvekilleri Mustafa Varank, Refik Özen, Ahmet Kılıç, Emel Gözükara Durmaz, Ayhan Salman, Önder Matlı, Osman Mesten, Emine Yavuz Gözgeç, AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.

 

Bayramlaşma programında ilk olarak AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan konuşma yaptı.

Başkan Gürkan, “Ramazan ayı boyunca hep birlikte yine mahallelerdeydik. Yine hanelerdeydik, yine gönüllerde olmaya gayret ettik. Sofralarımızı büyüttük, yüreklerimizi genişlettik ve binlerce evde birer gönül sofrası kurduk. Mahalle başkanlarından, milletvekillerimize, il teşkilatlarımızdan, ilçe teşkilatlarımıza, meclis üyelerimize, kadın kollarımıza ve gençlik kollarımıza her kadememizle beraber hemşehrilerimizin yanında olmaya gayret ettik. Gönül Sofrası programımız kapsamında il Ilçe ana kademe yönetimlerimizle beraber on yedi ilçemizde tam on üç bin iki yüz on beş ev ziyareti yaptık. Yine il ve ilçe kadın kollarımızın gayretleriyle de onların 7910 haneye konuk olarak Ramazan ayı bereketini yaşamış olduk. İl ve ilçe gençlik kolları teşkilatımızın, iftara beş kala organizasyonu kapsamında 30 noktada iftara yetişemeyen 17.700 vatandaşımıza ikram dağıtırken geceye ışık tutan AK Gençlik etkinliğiyle 17 ilçemizde 80farklı noktada nöbet görevini yapan emniyet ve sağlık çalışanlarımıza da 6 bi. adet sahur ikramı ulaştırdık. Hem iftar hem de sahurda kurulan gençlik sofrası programlarımızda 4850 genç ile bir araya gelindi. Ramazan ayı boyunca Bursa il ve ilçe teşkilatlarımız, milletvekillerimiz, Kadın ve Gençlik Kolları’mızla 17 ilçemizde tam 47.425 haneye ulaştık. Ve bu sayı ile Türkiye genelinde en çok gönül sofralarına misafir olan şehirlerden bir tanesi olduk” dedi.

“KARŞIMIZA ÇIKAN HİÇBİR ENGEL BİZİ YOLUMUZDAN ALIKOYAMACAK”

Başkan Davut Gürkan sözlerine, “Demokrasi ve özgürlük kisvesiyle halkımızı provoke etmeye çalışan zihniyete inat her alanda küresel iddia ve itibar sahibi bir Türkiye ideali için 23 yıl olduğu gibi her günümüzü hizmetle ve yatırımla dolu dolu geçirmeye kararlıyız. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak milletimizden yana ve milletimizin emrinde duruşumuzu daima sürdüreceğiz. Karşımıza çıkan hiçbir engel bizi yolumuzdan alıkoyamayacaktır. Bursa’mız için, ülkemiz için, tüm gayretimizle üretmeye ve çalışmaya devam edeceğiz” şeklinde devam etti.

 

AK Parti İl Başkanlığı bayramlaşma programında Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz da güzel dileklerini partililerle paylaştı.

Başkan Yılmaz, “Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde bizlere gösterdiği yolla beraber hem şehirlerimizi iyilikle inşa etmeye hem de hemşehrimize iyilikle hizmet etmeye gayret ediyoruz. Biz kamu hakkını en büyük kul hakkı olarak kabul ediyor, kamunun imkanlarını belediyelerimizin imkanlarını, şehrimize ve hemşehrilerimize iyilik yapmaya addediyoruz. Hamdolsun her bir arkadaşımız bu noktada çok güzel işler ortaya koyuyor. Ramazan ayında da hemşehrilerimizin gönül sofralarına misafir olduk. Paylaşmanın, dayanışmanın en güzel örneklerini meclis üyelerimizle, yönetici arkadaşlarımızla birlikte gerçekleştirdik. Biz imkanlarımızla şehirlerimizi iyileştirmeye, hemşehrilerimize iyilik yapmaya inşallah bundan sonra da aldığımız yetkiyle, sorumluluk bilincimizle devam edeceğiz” dedi.

 

AK parti MKYK Üyesi Önder Matlı, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

Milli manevi duygularımızın gelişmesi, pekişmesi adına hakikaten bu günlerin önemini çok iyi bilmek gerekiyor. Değerli dostlar ben şimdi açıkçası bir tarafımda iş. olması sebebiyle biraz böyle tabii sayın genel başkan vekilimizle konuşacaklar ama bir de iki dakikanızı almak istiyorum. Malumunuz olduğu üzere hepimiz görüyoruz. Dünyada bir değişim dönüşüm yaşanıyor. Dünyada. küresel ekonominin getirdiği sıkıntıdan her geçen gün bu süreci devam ettiremez şekle yürürlük bunun yanı sıra ekonomilerin kendi içine kapandığı ülkelerin milli duruşları. milli üretimi çok daha önceliklediği bir ekonomik konjonktürü hep beraberce müşahede ediyoruz. Bunun belki de ilk işaret eee fişeği Amerika’dan atıldı. Hepimiz Trump seçildikten. Sonra Amerika’da yaşananları hep beraberce görüyoruz. Ve dünya ekonomisine bunun da etkilerinin nasıl yansıyacağını merak ederek terk etmeye çalışıyoruz. Geçmişte ne deniyordu? Bir. Küresel ekonomi vardı. Bu küresel ekonomide bir yerde üreterek bütün dünyaya üretim yapan, tedarik sağlayan bir zincirden bahsediyorum. Şimdi her ülke kendi içerisinde yerli ve. Milli üretimini, milli, yerli ticaretini canlandırmaya çalışıyor. Işte Trump’ın bu anlamda söylemlerini işte aldığı kararları, kanunları hep beraberce görüyoruz. Şimdi ne bir. ya Önder bunu niçin anlatıyorsun? Değerli dostlar bakın dünyada bu kadar yerli ve milli üretimin ekonominin ön plana çıktığı yerde geçtiğimiz zaman zarfında. muhalefet partisinin yerli ve milli firmalarımıza karşı başlattığı boykotun yerli, milli ekonomimize hedef alması için bunu size özellikle ifade etmek istiyorum. Bütün dünya. Yerli, milli firmalarının pamuklara sarıp sarmalayıp, onları yüceltmeye, yükseltmeye çalışırken biz burada maalesef ana muhalefetin yerli, milli firmalarımıza açtığı, amarsız saldırı. şiddet uyguluyoruz Budur. Bu firmalar şahsa ait olan bir mülk değildir. Bu firmalar bu kurumdan millete mal olmuş firmalardır kurumlardır. Dolayısıyla sizin burada ateş etme. orada görünürde sadece firmanın sahibi olan insana yapılmış bir hareket değildir. Bu hareket o firmalarda, o yapılarda, o zincirde çalışan binlerce insanı. Emekçiyi hedef alan ateştir. Dolayısıyla biz AK Parti olarak bu duruşu, bu tutumu şiddetle kınıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın yıllardır ifade ettiği gibi yerli ve milli ekonomi. yerli ve milli üretimi ve yerli ve milli büyümüş büyümekte olan firmaları destekledik, bundan sonra da desteklemeye devam edeceğiz. Inşallah biz bu firmalarımızı büyüterek, firma. Büyüyerek ülkemizi de büyüteceğiz. Değerli dostlarım Türkiye malum bir ekonomik sıkıntıdan geçiyor. Ve bunu çok şükür zaman içerisinde bertaraf etmeyi ve sıkıntılar atlatmaya çalışıyoruz. Fakat bu sıkıntıları atlatmaya çalışırken ekonomi yönetimimiz bu süreci bir kuyumcu terazi hassasiyeti yürütmeye özen gösteriyor. Malumunuz olduğu üzere iki bin bir senesinde de bu. bir kulüp kriz yaşadı. Ama o gün işte yurt dışından, IMF’den buraya dikte edilen zorla buraya getirilen ekonomik ekonomi yönetimi milleti hiçe sayarak, milletin çektiği. yok görerek ve millete gün sonunda işsiz bırakarak, ekmeksiz, aşsız bırakarak o günkü süreci yönetmiştir. Fakat biz işte burada bir buçuk iki yıldır namaz zarfında. Kimsenin gözü yaşlanmadan, herkesin ekmeğini elinde tutmasını sağlayarak herkesin işini, aşının sahibi olmasını sağlayarak bu süreci yönetmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla değerli dostlar, biz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da birlik beraberlik içerisinde işçimizin, memleketimizin, çalışanımızın işi, aşı için hep beraberce milli üretimi, yerliliği, milliliği. çıkartarak bu yürüyüşümüze, bu davamıza devam edeceğiz. Inşallah da buradaki bu süreç AK Parti ailesinin, Cumhur İttifakı’nın bir arada bulunarak, birbirine dayanarak, birbirine. Ve sonunda da sayın cumhurbaşkanımıza güç vererek Sayın Cumhurbaşkanımız gücünü bu milletten bu kadrolardan alarak inşallah yarınları inşallah diyorum. Ben bu duygularla hepinizi sevgiyle. saygıyla selamlıyorum. Hepinizi Allah’a emanet ediyorum ve yürekten şuna inanıyorum ki yarınlarımız bizlerle beraber, hep beraberce bugünlerden daha güzel olacak, daha hayırlı olacak, daha güzel yarınlar için hep beraber olacağız. Durmak yok, yola devam diyorum. Hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum

 

AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala konuşmasında;

“Gazze’de kardeşlerimiz zulüm altında soykırıma tabi tutuluyor. Gönlümüzün bir köşesi her zaman buruk. Ama bir köşesi de her zaman gururlu çünkü onların. o zulümlerin maruz kaldıkları zulmü dünyanın her platformunda dile getiren ve lanetleyen ve dünyayı göreve çağıran bir. Başkanımız, devlet başkanımız var. Onun da selamlarını size iletiyorum. Değerli kardeşlerim zulüm payidar olmaz. Biz Recep Tayyip Recep Tayyip Erdoğan. Yeryüzünde beş yüz yıldan fazla üç kıtadan adaletle hüküm sürmüş İslam uygarlığının ve Osmanlı’nın torunlarıyız. Ve biliyoruz ki. Dünyada adalet varsa sizin isminiz kalın çizgilerle tarihe yazılır. Zulüm varsa da lanetle yazılır. Biz o birincisinin bayraktarlığını yapmış, adalet. Üç kıtaya götürmüş Allah’a şükür ve onun ilk başkentinde o büyük devletin şu anda yine bayramlaşmamızı yapıyoruz. Inşallah ebediyete kadar da bu bayramlaşmalar devam. Çok kıymetli kardeşlerim. Dünyadaki, bölgemizdeki, Orta Doğu’daki gelişmeleri burada söyleyecek değilim. Bugün bayram, arzu ederiz ki aile. birlikte sevdiklerinizle birlikte biraz daha vakit geçirin. Ama birkaç hususun da altını çizmemiz gerekiyor. Değerli kardeşlerim biz bu coğrafyada istikrarlı ve. Güçlü bir Türkiye inşa etmenin peşindeyiz. Türkiye’yi kuran kurtaralım. Türkiye’nin hedeflerine odaklanalım. Ve Türkiye’yi hedeflerine taşıyalım. Güçlü bir biçim. De ki bölgemizde olup biten haksızlıklara vaziyet edelim. Dünyada olup biten haksızlıklara vaziyet edelim. Ve yeniden kurulurken dünya Türkiye büyük bir devlet olarak şu anda masada. onun gidişatına, inşasına katkıda bulunuyor, daha fazla şekillendirecek inisiyatif alalım. Bu gayelerle seksen beş milyonun kardeşliğini. edecek değerli kardeşlerim projeler peşindeyiz. Hedefler peşindeyiz. Işte Cumhur İttifakı olarak zaman olsa daha da detaylandırabiliriz ama zamanımız yok, söylenecek şey çok. Cumhur İttifakı olarak değerli kardeşlerim, bu seksen beş milyonun kardeşliğini pekiştirecek ve Türkiye’yi prangalarından kurtaracak hedeflerine doğru emin adımlarla ve. bir biçimde ilerleyecek değerli kardeşlerim projeleri yürürlüğe koyuyoruz. Bunların eee en önemlilerinden birisi belki en önemlisi terörsüz Türkiye hedefidir. Değerli kardeşlerim, yıllardır on yıllardır bu memlekette büyük sorunlara, büyük acılara yol açan bu terör belasından, bu terörden Türkiye’yi kurtaracak adımları cesaretle. inisiyatif alarak atıyoruz. Ve inşallah da önümüzdeki günlerde bu hedefi gerçekleştireceğiz ve milletimizi bu başarıyla buluşturacağız. Değerli kardeşlerim. Şimdi böylesine önemli bir projeyi yürütürken ve Türkiye’yi demokrasisiyle, ekonomisiyle, kalkındırıp, geliştirip hedefleriyle buluşturmaya çalışırken. Tabii içeride sorunlar da oluyor. Bu kadro Cumhur İttifakı, burada da AK Parti hareketi, değerli kardeşlerim, partiden biraz daha fazla bir şey. Daha fazlasıdır. Çünkü bu Cumhur İttifak. Bu Türkiye’nin ve dünyanın gidişatını dikkate alarak tam zamanında inşa edilmiş, kurulmuş olan bu Cumhur İttifakı’nın değerli kardeşlerim, muhalifleri var. Ama alternatifi yok. Muhalif çok. Şimdi bakın. Yüz elli Cumhur İttifakı’nı bir ara koyarsanız yüz altmış eee toplam parti var. Yüz elli beşe yakın parti var. Cumhur ittifakı dışında değerli kardeşlerim, Cumhur İttifakı Türkiye’yi hedeflerine doğru taşımaya uğraşıyor, projeler ortaya koyuyor. Muhalefet eden çok. Başta ana muhalefet partisi. Ama alternatif proje duydunuz mu? Bir cümlelik alternatif bir program duydunuz mu? Türkiye’nin sorunlarını çözecek Türkiye’nin fırsatlarını çoğaltacak bir proje gördünüz mü? Yok. Peki Türkiye’nin sorunlarını çoğaltacak dil ve eylem var mı? Var. Muhalefet var mı? Çok. Onun için sadece birkaç hususu hatırlatmak istiyorum. Şimdi bu aaa. Alternatifsizlik nedir? Bunun altını biraz çizelim değerli kardeşlerim. Biz Türkiye’de ilk yirmi üç yıl önce kurulmuş ve kurul. hemen verir sonra da iktidara gelmiş bir parti olarak birçok reforma imza attık. Ve hedefler ortaya koyduk. Ve bunlarla Türkiye’yi hedeflerine doğru taşımaya çalışıyoruz. Şimdi. Zaman zaman tabii ki ülke çok büyük. Etrafımızda problem oluyor. Suriye’de oldu. Irak’ta dışarıda da düzeni kuracak huzuru sağlayacak insanların daha az maliyet ödemelerini sağlayacak. alıyoruz. Bugün Suriye’de Baas rejiminin çöküşü ve elde edilen başarılarda Türkiye’nin vakur duruşunun çok önemli bir payının olduğunu bütün dünya değerli kardeşlerim. teslim ediyor. Bunu biz neyle sağladık? Bu millet neyle sağladı? Her seferinde sandıktan istikrar çıkarır. AK Parti kadroları bunu neyle sağladı? Milletle buluşalım. Ve milletin iradesini hükümete. Ankara’ya ve yönetime, devlete yansıtarak bugün değerli kardeşlerim, yirmiye yakın, on beşten fazla ülkede biz barışla huzur. katkıda bulunuyoruz ve askerlerimiz o ülkelerde konuşlanmış vaziyette. Ve biliyorsunuz savunma sanayinde dünyada artık sözü edilen ve formüle denk. koymadan formül üretilemeyen bir ülke haline geldik. Ve bunları biz içeride ekonomik, istikrar ekonomik istikrar, siyasi istikrar ve bütün bunları bir araya getirerek sağlıyoruz. Burada en büyük güç de. Milletimize aittir. Onların da bayramını tebrik ediyorum. Bütün İslam aleminin ve bütün milletimizin bayramını sizler adına tebrik ediyorum. Ve onları buradan selamlıyorum. Çünkü değerli kardeşlerim,. Sandıkta ortaya koydukları o iradedir ki Türkiye’ye bu fırsatları sağladık. Şimdi bunları uygularken AK Parti ve Cumhur İttifakı muhalefet partisi. İstanbul Belediyesi’ni kazandı. Tamam. İstanbul Belediyesi’nde yerel efendim yönetimlerde başkanlığı elde ettiler. İstanbul Belediyesi demek değerli kardeşlerim bizim bizim. Buyurunuz lütfen. Bakanlıklarımızın üçte ikisinden daha fazla bütçesi olan bir kamu kuruluşu demektir. Orası bir çiftlik değil. Orası bir pamuk Itibariyle bizim birkaç tane bakanlığı üst üste toplasak ondan daha fazla bütçesi var. Ve bunun efendim millete hizmete yönelik kullanılması icap etmez mi? Ve. eğer bu yapılmıyorsa, bu yapılmamışsa yolsuzluklar ortaya çıkmışsa, bunların da adli makamlar tarafından, yargı tarafından bir akım soruşturulması gerekmez mi? Bu bir yolsuzluk. Oluşturmasıdır olan bülten değerli kardeşim. Şimdi bu yolsuzluk soruşturmasını ve yolsuzluk iddialarını cevaplaması gerekirken ana muhalefet partisi genel başkanı ve yöneticileri tabii tabanına. Ayırıyorum. Ben Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy vermiş vatandaşlarımızın da bundan ziyadesiyle rahatsız olduğunun inancındayım. Onlarla emanet ettikleri kamu kuruluşlarının. şeye dikkat edilerek her zerresini her kuruşuna dikkat edilerek yönetilmesini arzu ederler. Ve bundan hoşnut olmazlar. Onun için ayırıyorum ama o yöneticiler şimdi değerli kardeşlerim. Bu yolsuzluk soruşturmasından kahraman çıkarmaya çalışıyorlar. Beyler yolsuzluktan kahraman çıkmaz. Demokrasi mücadelesinden çıkar. Sen onu yirmi sekiz Şubat’ta göreceksin. Şimdi yirmi sekiz Şubat mantığıyla, mantığıyla ülkede ekonomiye hançerlemeye çalışıyor ve ülkenin firmalarını üretenlerin. Onları boykota çağırıyorlar. Bunu biz yirmi sekiz Şubat’tan tanıyoruz. Değerli kardeşlerim biz dünyadaki ekonomik gidişatı, Çin ve Amerika arasında Avrupa arasında. Büyük ekonomik çekişmeyi dikkate alarak bir program ortaya koyduk. Ekonomik program ve milletimizin pandemiden sonra ekonomik başarıya ulaştırmanın gayreti. Içerisindeyiz. Enflasyonu düşürecek, ihracatı arttıracak, üretimi arttıracak ve istikrar içerisinde Türkiye’nin ekonomisini büyütecek bir program uyguluyoruz. Şimdi düşünün ana muhalefet partisi. neden alternatifi yok diyorum bakın. Ana muhalefet partisinin yaptıklarına bir göz atın. Biz zamanında AK Parti hakkında değerli kardeşlerim. Kapatma davası açıldı. Tabii büyük bir problem. Yani ülkenin istikrarını sarsacak bir durum. Sayın Cumhurbaşkanımız o zaman başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan kadrosunu. bizleri topladı. Ilk cümlesi neydi biliyor musunuz? Ilk cümlesi arkadaşlar biz bedel ödeyebiliriz ama bu millete asla bedel, bedel öde. ödettirmeyeceğiz. Ve biz o süreci öyle yönettik. O süreci öyle yönettik be. O sürecin sonunda onların bizim dindarlık. Dediğimiz, onların irtica dediği dindarlıkların da ceza aldık. Oğlu da gururla taşıyoruz. Evet. Biz biz. Onu keşke daha fazlasını yapabilsek. Ama bu millete bedel öde. girmedik. Şimdi Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı olmaya çalışıyor. Çünkü birkaç tane genel başkan var orada. Biri eski genel başkanları var. Genel başkan gibi davranıyorum. Bir belediye başkanı. Onlar hem genel başkan gibi davranıyor, hem cumhurbaşkanı adayı gibi aday adayı gibi davranıyorlar. Daha cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yıllar var. Üç yıldan fazla oldu. Bir de. Kardeşlerim şimdi biz bu kadar hassas, bu kadar özenle bu ülkeyi istikrar içerisinde hedeflerine götürmeye. Çalışırken bu yolsuzluktan dolayı ortaya çıkan hadiseyi örtbas etmek için yolsuzluğu örtbas etmek için bütün tuşlara bir dam basan bir ana muhalefet partisi var. Ve olabildiği. Fazla gürültü çıkararak Türkiye’de bu soruşturmayı gölgelemeye çalışıyorlar Ve soruşturmanın arkasında durun. Gerçekler ortaya çıksın. Değerli kardeşlerim, bunun yapacaklarına Türkiye’nin istikrarını nasıl ki kendi partilerine. arkadan hançerleme meseleleri aylarca, günlerce konuşuldu. Kendi kendilerine arkadan hançerlediklerini söylediler. Şimdi de Türkiye’nin ekonomik istikrarını hançerlemeye çalışma girişimleridir. Boykot çağrı. Başaramazlar. Türkiye’nin demokratik istikrarını hançerlemeye çalışma girişimleridir. Sokak çağrıları ve orada marjinal gruplara alan açıp ahlaksızca hayasızca. Değerli kardeşlerim, slogan attırmalar, küfür ettirmeler, lanetliyoruz onları ve onları şiddetle reddediyor ve lanetliyoruz Biz daha önce de söyledik. Hem baharın hem görmüşüz biz ne şartında, kanunda rüzgarın görmüşüz. Biz de öyle biz de öyle çapulculara, öyle. küfürler savuran çapulculara pabuç bırakacak göz var mı? Var mı böyle bir şey? Ama biz gençlerimize bakın burada diyoruz ki ülkenin geleceği için, kalkınması için. insanımızın, milletimizin yücelmesi için daha fazla ne yapabiliriz, hangi alanda çalışmalar yürütebiliriz? Bunun arayışı içerisinde olalım. Öyle sokak çağrısı yapıp, marjinal. alan açıp oradan da efendim edilen küfürlere eee yapılan o yanlışlara zemin hazırlamak hiçbir partinin siyasi tavrı olamaz. Buna siyaset denemez. Siyaset bu değildir kardeşlerim. Siyaset problemleri çözme sanatıdır. Milletin problemlerini alırsınız. Getirirsiniz siyasi alanda. Çözersiniz ve millete hizmete dönüştürerek onunla buluşturursunuz. Kendi problemlerinizi milletin problemi olarak tanımlayamazsınız. Bunu tanımlarsanız ona siyasi kapkaç. denir. Ona siyaset denmez. Şimdi firmaları boykotu boykota çağırıyorlar. Yetmiyor haber veren efendim. yayın yapan medya kuruluşlarını tehdit ediyor. Arkadaşlar bunlar yirmi sekiz Şubat kafası değil mi? Bunlar vesayet kafası değil mi? Bu da yetmiyor. Yani gazeteleri, televizyonları. ediyor. Firmaları tehdit ediyor. Ve kimi yardıma çağırıyor? Yurt dışından katılıyor bazı yayın kuruluşlarının yayınlarına. Ve dışarıdan. bazı partileri İngiltere’den İşçi Partisi’ni başka yayın kuruluşlarından başka ülkeleri Türkiye’de Türkiye’ye müdahale için yardıma çağırıyor. Arkadaşlar. böyle bir muhalefet partisi genel başkanı ya da yönetimi olabilir mi? Bu ne kadar ayıp bir şey, ne kadar yanlış bir durum, ne kadar siyaset dışı. tutum. Yani bundan önceden içerideki vesayet odaklarının kapısına giderlerdi. Bir sorunla karşılaştıklarında. Yani soluğu ya genel kurmay koridorlarında ya da anayasa mahkemesi koridorlarında alırlardı. Artık buralardan ümidi kesince yurt dışından vesayet ağlayışına girdiler. Yurt dışından yardım istiyorlar, kendi sorunlarının çözümü için. Yurt dışından müdahale. arayışına girmişler. Türkiye için. Türkiye buna pabuç bırakır mı? Türkiye çok çağ atladı kardeşim. Senin haberin bile yok. Türkiye artık dışarıdaki sorunların çözümünde önemli ana aktör. uluslararası sorunların çözümünde ana aktör, bölgesel, Orta Doğu’daki sorunların çözümünde ana aktör Türkiye’yi yardıma çağırıyorlar. Cumhurbaşkanımızı yardıma çağırıyorlar, Rusya, Ukrayna. problemin çözümü için Suriye’deki problemin Irak’taki problemin Azerbaycan’daki problemin çözümü için. Değerli kardeşlerim bunlar bundan habersiz. Bunlar dışarıdan. problemlerinin çözümü için yardım talep ediyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi’nin bile değerli kardeşlerim bu duruma düşürülmesinden büyük bir üzüntü duyduğumu burada ifade. Isterim. Bu kadar basiretsiz, bu kadar siyasetten uzak akıl tutulmasıyla yönetilen bir değerli kardeşlerim. Yöneten bir kadroya layık değil. ülkenin ana muhalefet partisi daha iyi bir yönetimi hak ediyor. Onun için bunu bunu bir akıl, siyasal akıl tutulması olarak gördüğünü ifade etmek. millete zarar millete ödetiyorsun o zararları. E onun müsebbibi sensin o zaman. Böyle bir şey olabilir mi? Millete biz bedel ödetmek için siyaset yap. milletin sorunlarını çözmek için siyaset yapıyoruz. Değerli kardeşlerim, yani ve Türkiye’nin itibarı her şeyden daha önemlidir. Türkiye’nin itibarını zedeleyecek efendim dışarıdan. çığlıkları Türkiye’nin hak etmediği, reddettiğimiz bir siyasal tutumdur. Bu kabul edilemez. Onun için herkesin aklını başına alması lazım. Değerli kardeşlerim. şöyle bir durum izliyorlar. Şimdi siyasetle çözülmesi gereken işleri mahkemeye taşıyorlar. Şimdi ona da örnek vereceğim, sözlerimi bitireceğim. Mahkemede halledilmesi gereken yolsuzluk meselesini siyasetin gündemine taşıyorlar. Siyaset siyasal olarak çözmeye çalışıyorlar. Sokağa taşıyorlar. Peki bundan. Biraz önce birkaç ay önce değerli kardeşlerim, bir kurultay yaptılar. Bir kongre yaptılar. Kurultay yaptılar. Kurultayın hemen arkasından o kurultaya götüren genel. Şimdiki eski genel ba şkanları neler söyledi neler. Gençler bu bu siyasette çözülmesi gereken sorun. Bu siyasetle çözülmesi gereken bir mesele. Hiç. karıştığı yok. Kendi kongreleri. Orada birbirlerini Dedikodular, birtakım şaibelerin olduğunu ve bu iddiaların dikkate alınması gerektiğini Fenni Genel önceki dönem eski genel başkanları söyledi. Televizyonlarda söyledi. Şimdi. Kardeşlerim ve kendi belediye başkanları, kendi il başkanları, kendi üyeleri Cumhuriyet Halk Partisi’nin açıklamalar yaptılar. Ve bunu da mahkemeye götürdüler. Mahkeme daha sonuçlanmadan ooo kendi meseleleri ama sadece bir zihniyeti deşifre etmek için söylüyorum. Mahkemeye götürdüler. Şimdi genel başkanları yeni Şair Bey’le seçildi. Edilen kendi eski genel başkanları tarafından iddia edilen genel başkanları şimdi yeni, daha bir ay bir sene geçmemiş. Kurultay kararı aldı. Uzay. Belediye başkanları ve bir grup eski siyasetçileri Cumhuriyet Halk Partili siyasetçiler. Gittiler bu kararın yani kurultayla gitme kararının iptal edilmesi için. Mahkemeye başvurdular. Arkadaşlar biraz ileri dizisi anlatmıyorum. Yani bu kargaşa bu hengame nedir Allah aşkına? Bunu da siyaseten basitçe. kaç tane üç günden fazla kongre yaptık. Milletin müthiş katılımıyla insanlarımızın katılımıyla, ülkenin meselelerini tartıştık. Ülkenin sorunlarını çözecek eee önceki dönem şimdiki kadrolar el ele Türkiye’yi. doğru taşıyoruz. Daha iktidara gelmeden daha iktidarın efendim yolu gözükmeden şu henganayı görüyor musunuz? Bu kargaşayı görüyor musunuz? Bu bayram günü de bize bu kadar zaman ayırttırdılar. Çünkü değerli kardeşlerim, bizim çok daha fazla çalışmamız lazım. E şimdi düşünün ya kendi partilerini yönetirken bu kadar kargaşayı ortaya çıkaran, bu kadar kargaşaya bakmış. efendim, bir hareket, bir bir kadronun memleketin başına geldiği zaman, böyle bir coğrafyada Türkiye’ye ödettireceği maliyeti düşünebiliyor muyuz? Onun için muhalefet çok. alternatif yok. Değerli kardeşlerim bakın mahkemede ya siyaseten halledecekleri bir şeyi mahkemeye taşıyorlar. Mahkemede halledeceklerini siyasete taşıyorlar. Ülkeyi karmakarışık kendi. kendi alanlarını karmakarışık hale getiriyorlar. E ülkeye vaziyet etmeye eee fırsat bulsalar ülkeyi de aynı kendilerine benzetirler. Kıymetli kardeşlerim. Türkiye’nin istikrara, Türkiye’nin huzura, Türkiye’nin birliğe, dirliğe ihtiyacı var. Türkiye’nin bizim de bunu, bunu sağlamak ve böylece. Devam etmek boynumuzun borcudur. Bizim de çok daha fazla çalışmaya, çok daha fazla birlikteliğe, dili, diri olmaya, diri olmaya ve çalışmaya ihtiyacımız var. Değerli kardeşlerim, bütün. Bu anlayışla, bu heyecanla, bu mefkureyle çalışmamız, memleketimize olan borcumuzdur. Ve her birinizi bu şuurda olduğunuzu bilerek her birinizi tekrar. saygıyla, muhabbetle, hürmetle selamlıyorum. Allah’ın selamı üzerinize olsun. Tekrar bayramınız mübarek olsun. Kalın sağlıcakla.” dedi

 

Mustafa Varank, konuyla ilgili bir basın açıklaması düzenledi ve, “Bugün CHP Genel Başkanı’nın benim ile ilgili yaptığı açıklamalara cevap verme gereği duydum.

Kendisi bizim çarpıtmalara yaptığımızı ifade etmiş. Bir miting alanı tartışması üzerinden bir polemik yaratamaya çalışmıştır. Orda insanların havadan çekilmiş fotoğrafları var. O alana temel matematik bilgisi olan herkes kaç kişinin yer alabileceğini kolayca hesaplayabilir. Onlar bol sıfırlı rakamlarla çalışmaya alışmışlar. Ben kendisine tekrar açıkça ifade ediyorum. Harita Mühendisleri odasına benim yayınladığım fotoğrafları göndererek o alana kaç kişi sığabilir bunun hesabını yaptırabilirler. Satın özel ayağı kırıldığında evinde ayağım kırıldı yalanı ile başladığı yalan serüvenine devam ediyor. Bir genel başkanına yalan söylemek yakışmıyor. Bizim her zaman milletimize doğruları söylememiz lazım. Sayıları abartarak, yalanlar söyleyerek yanlış bilgi vermek siyasetin ahlakına uygun değildir” cevabını verdi.