Nilüfer Belediyesi tarafından, tarım ve hayvancılığın konuşulacağı ‘Tarımsal Kalkınma ve Kooperatifçilik Çalıştayı’ Nilüfer Nikahevi’nde gerçekleştirdi.
Düzenlenen çalıştaya, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Bursa Milletvekillerinden Hasan Öztürk, Orhan Sarıbal, Kayıhan Pala, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Bursa Akademik Oda üyeleri, STK Temsilcileri katıldı.
Nilüfer Belediyesi’nin geçmiş dönemde tarım ve hayvancılığa ciddi yatırım yaptığını dile getiren Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, toprak analizlerinin yapıldığını, BEBKA işbirliğiyle bir tarımsal analiz laboratuvarı kazandırıldığını, Hasanağa Gıda Merkezi kurulduğundan bahsederek konuşmasına başladı. Nilüfer Bostan satış noktaları ile vatandaşlara organik, sağlıklı gıdayı ulaştırdıklarını söyleyen Özdemir, üreticiye fidan dağıttıklarını da belirtti. Nilüfer’de üretimin devam edeceğinin altını çizen Başkan Özdemir, sanayinin Nilüfer’de yoğunlaşmasının da bir risk olduğunu ifade etti. Konut talepleri nedeniyle tarım alanlarının riske girdiğini ve azaldığını söyleyen Özdemir, mevcut tarım alanlarını korumak, daha çok alanda tarımsal üretim yapmak gibi hedefleri olduğundan bahsetti. Nilüfer’de 22 tarım köyü olduğunu belirten Özdemir, tescilli ürünlerin olduğunu, üretimin yeniden canlanması ve ileriye doğru gitmesi için çalışacaklarını açıkladı.
“KÖYLERDE KOOPERATİFLER KURMAK İSTİYORUZ”
Daha çok kooperatifleşme modeliyle, ihracata yönelik çalışmalar yapmanın hedeflerinden biri olduğunu vurgulayan Özdemir, “Köylerde kooperatifler kurmak istiyoruz. Ürünlerin kooperatif üzerinden satışa sunulması, satılmayan ürünlerini ise Nil-Kop üzerinden satacağız. Gençlerimize sürdürülebilir bir yaşam olacağını göstermek istiyoruz. O zaman belki tersine göç başlayabilir. Bursa’da kent rantının çok yüksek olması nedeniyle tarım alanlarına ciddi miktarda kaçak yapılar yapılıyor. Oraları nasıl temizleyeceğiz bilmiyorum fakat yeni dönemde bunun üzerine gitmeye devam edeceğiz. Yıkımlarımız devam ediyor. Tarım alanlarına yapılan yapılara müsaade etmeyeceğimizi anlamaya başladılar diye görüyorum. Planlı alanlara iş yapılması gerektiğine yönelik algı oluşuyor” ifadelerini kullandı.
BİZDEKİ TOPRAKLARA SAHİP OLMAYAN İNSANLAR ÇÖLDE SEKTÖREL OYUNCU OLUYORLAR”
CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, “Bu coğrafyaya yerleşen ilk medeniyetlere, tarımla birlikte toplu yaşama başlayan insanlar bu topraklara yerleşmiş. Biz toprağı bırakmış, bu dünyanın en verimli topraklarının üzerinde yaşıyor hale gelmişiz. Dünden bugüne, Nilüfer’de vatandaşlar tarafından tarım önemseniyor. Fakat arkasından bir bina yapmak derdine düşünülüyor. Bizdeki topraklara sahip olmayan insanlar çölde sektörel oyuncu oluyorlar. Dünya şu an akıllı tarım yapıyor, akıllı teknolojileri kullanıyor. Umarım üretimi buradan çıkacak akılla, ortaklaşır ve satımda da güçlendiririz” diye konuştu.
CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, “Bugün ülkenin gündeminde yoksulluk, yoksunluk, gıda güvensizliği, çocuklarımızı okullarda bir öğün gıdayla buluşturamadığımız için onun sıkıntıları içerisindeyiz. Tarımsal gelişmeyi ön plana alan böyle bir çalıştayın yapılması çok değerli” dedi.
“BURSA KATLEDİLDİ, ÇİFTÇİLER DÜNYA SERMAYESİ İLE REKABET EDİYOR”
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, “Gıda hakkı denen bir kavram var. Her insanın karnını yeterli besleme hakkı var. Bunu da sağlayacak olan devletin kendisidir. Siyasilere, politikacılara bırakmadan yapılması gereken bir şeydir. Temiz çevre hakkı, sağlık hakkı olduğu gibi gıda hakkı, yaşam hakkının en önemli destekleyicisidir. Burada tartıştığımız temel kavram, dünyanın temel bir kavramıdır. İnsanlık meselesidir. Zeytin, incir, buğday, domates memleketindeyiz. 80’den sonra bu ülke bu hallere bilerek getirildi. İktidarın bir tarım politikası vardır. Tarımsal üretimden para kazanamazsanız göç edersiniz. Mülksüzleştirme politikası vardır. Aşırı borçlandırılırsanız, tarlalarınızı satmak zorunda kalırsınız. Üretmeyin, tüketin, ithalatta bütün gümrükleri indirirsiniz. Ukrayna’dan bir gemi geldiğinde tören yaparsınız. Tarımın kendi gerçekleri vardır. Ekonomik olarak bakılabilir fakat bu değerlerle ölçülemez. Çiftçiler dünya sermayesi ile rekabet ediyor. Çiftçi, dayatılan girdilerin altında eziliyor. Bu ülke çiftçinin, halktan yana değil, ithalattan yanadır. Devletin uyguladığı politika kesinlikle ekonomik, bilimsel değildir, bu bir tercihtir. 1/50 bin çevre planını çok önemsiyorum. Sanayiler Bursa’ya bilinçli yapıldı, Bursa katledildi. En kirli yer İnegöl ve arkasından Kestel’dir. Dilerim bu kentin anayasasını hep birlikte kurarız” açıklamalarında bulundu.
“TÜRKİYE YILDA TARIMSAL HAMMADDE DIŞ TİCARETİNDE 10 MİLYON DOLAR AÇIK VERİYOR”
CHP Grup Başkan Vekili Gökhan Günaydın, “Biz bir gen bankası üzerinde yaşıyoruz. Dünyadaki 7 gen merkezinden 4’ü bu topraklarda. Burada başlamış tarım. İlk kez göçebe olmaktan vazgeçip tohumu keşfetmiş insanlar. Tahıllar dünyaya bu topraklardan dağıtılmış ama bugün söylemek gerekirse Türkiye’de ata tohumlarını yitirdik. Son 50 yılda çayır meralarımızın yarısını kaybettik. Son 30 yılda 3 milyondan fazla alanı çiftçi işlemekten vazgeçti. Türkiye hızla su kıtlığı çeken bir ülke haline geldi. İklim kuşakları 150 ila 300 kilometre hızla kuzeye kayıyor. Türkiye yılda tarımsal hammadde dış ticaretinde 10 milyon dolar açık veriyor. Tarımsal hammadde dış ticaretinde ithalatçıyız. Türkiye hayvansal ürünlerin tamamında dışarıya muhtaç bir ülke hale geldi. Gerçekleri ortaya koymak zorundayız. Köylerde okullar kapatılmış, sosyal donatı alanlarını kapatılmış. Bu sadece ekonomik bir problem mi?” diye konuştu.