Ev tekstili sektörünün çatı kuruluşu Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TETSİAD) tarafından, BTSO iştiraki KFA Fuarcılık organizasyonunda düzenlenen HOMETEX Ev Tekstili Fuarı, 21-25 Mayıs tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştiriliyor.
Düzenlenen fuara 700’ü aşkın firmanın katılımcı olarak yer alması planlanırken, perde ve perde aksesuarlarından döşemelik kumaşlara, havlu ve banyo ürünlerinden halı ve zemin kaplamalarına, yatak odası, mutfak ve yemek odası tekstilinden duvar kaplamalarına kadar firmaların y ürün ve tasarımlarını sergileyeceği organizasyon, ‘dönüştürülebilirlik’ temasıyla gerçekleştiriliyor.
Fuarda, Avrupa’dan Asya’ya, Afrika’dan Amerika’ya dünyanın farklı coğrafyalarından profesyonel ziyaretçi ve alım heyetleri de yerini alacak.
“İHRACAT YAPMAYAN TOPLUMLAR, TOPLUMSAL REFAHI SAĞLAYAMAZ”
HOMETEX Fuarı’nın, dünyanın en önemli 2 Ev Tekstili Fuarından biri haline geldiğini belirten TETSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Hüseyin Bayram, “Dünyada bilenen en güçlü sektör markalarından biri oldu. Sadece sektörümüze marka değeri, bilinirlik, ticari katkı sağlamakla kalmıyor, ülkemize de katkı sağlıyor. Ziyaretçiler, tarihimiz hakkında bilgi sahibi oluyor. Geçen yıllarda olduğu gibi bu yılda Türk ev tekstilinin büyüklüğünü hep birlikte göstereceğimize inanıyorum. 32 yıldır bu görkemli fuarı gerçekleştiren, Türkiye ekonomisine ciddi katkılar sağlayan TETSİAD’ın Türkiye’de 30 ilde kuruluşu ve binlerce üyesi olan bir sivil toplum kuruluşudur. Dünyada pandemi süreciyle başlayan ve beraberinde giderek kötü hal alan küresel ekonomik kriz yaşanmaktadır. Ülkemiz de bundan etkilenmekte ve enflasyonda doğrudan etkilenmektedir. Tekstil sektöründe bu süreçler daha da ağır geçmektedir. İhracatçılarımızın zarar görmemesi için pozitif bir ayrımcılık yapılmalıdır. İhracat yapmayan toplumlar, refahı sağlayamaz. Bu bir süreç ve biz bu süreci devletimizle birlikte atlatacağız” ifadelerinde bulundu.
“HOMETEX SADECE TİCARİ BİR FUAR DEĞİL AYNI ZAMANDA ÇEVRECİ BİR FUARDIR”
Teknolojik gelişmelere ayak uydurarak çalışmalarını da sürdürdüklerini belirten Bayram, “Ekonomik anlamda yarar sağlarken çevreye verilen zararı da azaltmış oluyor. Sürdürülebilirlik kavramı, doğal dengeyi bozmadan, bilinçli bir şekilde korunmasını sağlamaktadır. Karbon ayak izi ise, bir ürün veya faaliyetin üretim ve tüketim faaliyetleri boyunca doğrudan veya dolaylı olarak neden olduğu emisyonları birim cinsinden ifade etmektedir. Karbon ayak izi artık sadece çevre konularıyla ilgilenenlerin değil şirketlerinde hayatında önemli bir yer tutacak. Tekstil başta olmak üzere birçok sektörlerde ithal edilecek tüm ürünlerin karbon ayak izinin ölçmesi ve vergi almasını şart koymaktadır. Bu Avrupa gibi yerlerde ihracat yapanlar için alarm zillerinin çalmasına neden oluyor. Bu fuar sadece ticari bir fuar değil pek çok alanda dikkat çekmeyi başaran çevreci bir fuardır. Sürdürülebilirlik ve dönüştürülebilirlik ele alınarak birbirinden değerli çalışmalar ele alınacaktır” şeklinde konuştu.
“EV TEKSTİLİNİN MODA VE TRENDLERİNİN BELİRLENDİĞİ YER TÜRKİYE”
Fuarın 32 yıldır devam edebilmesinin sebebinin birlik ve beraberlik duygusu olduğunu dile getiren BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, “Bizler netice itibarıyla sektörün yerini gösterme açısından önemli makamlar. Bu fuarın bu noktalara gelmesinde İstanbul Ticaret Odası’nın da büyük katkısı var. Zor bir dönemden geçiyoruz. Türkiye’nin son dönemde içinde bulunduğu enflasyonist ortamda para politikalarını desteklediğimizi belirtmek istiyorum. Enflasyonist ortamda sağlıklı büyümeniz mümkün değil. Üretime ve ihracata yönelik büyümeyi tespit ettiğinizde bunu para politikalarıyla desteklemeniz gerekiyor. Enflasyonla mücadele de biz baskı yapmasak da, sektörün desteklenmesini talep ediyoruz. Fuar alanına baktığımızda, ev tekstilinin moda ve trendlerin belirlendiği yer Türkiye. Katma değerse, Türkiye önemli bir organizasyona sahip. Bu gücümüzü eksiltmeden devam ettirmemiz gerekiyor. 2025 Temmuz ayında Savunma Sanayi’nin İDEF Fuarı’nı da biz organize edeceğiz. Bunu çok önemli buluyorum. Fuarımızın sektörümüze, ihracatımıza hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerinde bulundu.
“SEKTÖRLERİMİZİ RAKİP ÜLKELERE KAYBETTİRİYORUZ”
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe, “Türkiye’nin geçmişinde sanayileşmeyi başaran en önemli sektörlerin başında geliyor. Cari fazla veren en güzide sektörlerimizden biri. 30 milyon doların üzerinde hacimle ve katma değeri 3. olan sektörlerin birinden bahsediyoruz. Birlik olma noktasında ortaya koyduğu başarılar ortada. 32 yıldır bir fuarı devam ettirmek kolay değil. Biz de İstanbul’u dünyanın en önemli fuar merkezlerinden biri olması için çalışmalarımızı ortaya koyuyoruz. 220 bin metrekare Türkiye’ye yetmez. Yeni proje ve inşaat alanları var. Türkiye 300 bin metrekarelik alana kavuşacak. Türkiye şu anda farklı bir noktadan geçiyor. Biz de orta vadeli programa sahip çıktık. Başka bir Türkiye yok. Doğru olanı savunup, yanlış alanları tartışacağız. Biz istişarelerimizi Bakanlarımıza aktarıyoruz. Biz yüksek kur istemiyoruz, girdi maliyetlerimiz ne kadar yükselirse kurun o kadar yükselmesini istiyoruz. Enflasyon yüzde 60 artmışsa, kurun da yüzde 55 artmasını istiyoruz. Umuyorum ki Eylül’den sonra istikrarlı kur politikasıyla yaşamış olduğumuz sorunlara bir çözüm bulunur. Sektörlerimizi rakip ülkelere kaybettiriyoruz” diye belirtti.