Bursa Veteriner Hekimler Odası tarafından, Bursa Büyükşehir Belediyesi, Mudanya Belediyesi, Nilüfer Belediyesi ve Osmangazi Belediyesi iş birliğiyle düzenlenen Serbest Dolaşan Hayvanlar Sorumlu Sahiplik Yerel Yönetimler çalıştayı sonrasında, çalıştay raporunun paylaşılacağı değerlendirme toplantısı Dobruca Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirildi.

 

Düzenlenen basın toplantısına, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir de katılım gösterdi.

Çalıştayı düzenleme amaçlarından bahseden Baysal, “Zira dünyanın en kadim mesleklerinden biri olan, hayvanları yaşatmayı, sağlığını ve refahını ilke edinmiş, aynı zamanda toplum sağlığını ve toplumun gıda güvenliğini sağlama görev ve sorumlulukları olan, dünyanın üç hekimliğinden biri olarak hekim ünvanı ile evrensel bir mesleği uyguladığı zaten belli olan ve dolayısıyla meslek ilkeleri de evrensel olan, kanunla da olduğundan daha çok etikle çalışma ilkelerini belirleyen bir mesleği öldürme eylemi ile karşı karşıya bırakmak isteyen bir durum var ortada.

İşte biz dün bu nedenle Bursa Veteriner Hekimler Odası, Bursa Büyükşehir Belediyesi, Mudanya Belediyesi, Nilüfer Belediyesi ve Osmangazi Belediyesi işbirliğinde bir çalıştay düzenleyerek Mudanya Taş Mektep’te Belediye Veteriner Hekimleri bir araya geldik” diye anlattı.

BAYSAL, BELEDİYELERİN VETERİNER HEKİMLER MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN YETERSİZ OLDUĞUNA VURGU YAPTI

Bursa Veteriner Hekimler Odası, Bursa Büyükşehir Belediyesi, Mudanya Belediyesi, Nilüfer Belediyesi ve Osmangazi Belediyesi işbirliğinde bir çalıştay düzenleyerek Mudanya Taş Mektep’te Belediye Veteriner Hekimleri bir araya getirdiklerini dile getiren Başkan Baysal, etikle çalışma ilkelerini belirleyen bir mesleği öldürme eylemi ile karşı karşıya bırakmak isteyen bir durumun ortada olduğunu söyledi. Belediyelerin Veteriner Hekimler Müdürlükleri’nin eksikliğine vurgu yapan Baysal, Bursa Büyükşehir’in Veteriner Hekimler Müdürlüğü’nü kurduğunu fakat olanakların yetersiz olduğunu belirtti.

 

ÇALIŞTAYIN AMACI NEDİR?

Amaçlarının mevcut durumu değerlendirmek olduğunu dile getiren Baysal, “Yapılabilecekleri bilimsel bir düzlemde konuşmak ve Veteriner Hekimleri bekleyen süreci değerlendirmekti. Çalıştayımızda Türk Veteriner Jinekoloji Derneği, Belediye Veteriner Hekimleri Derneği, oda avukatımız da özellikle hazır bulundu.

Aslında bunu bu kanunu yazanların da yapması gerekirdi ama onlar sivil toplum örgütleri, sosyal medya fenomenleri, sanatçılar, hayvanseverler ya da tam tersi hayvan sevmezler, X platformunun çoğu sanal gündemleri ile yazmayı tercih ettiler kanunu. Ortaya da genel gerekçesi doğruları yansıtmayan, maddeleri çözümsüzlüğü her geçen gün daha da büyütecek gerçek bir garabet çıktı.

Nitekim şu anda belediyelerde kısırlaştırma faaliyetleri durma noktasına gelmiş durumda.

Çünkü kısırlaştırma yaptıktan sonra alındığı yere geri salınamayan köpekler nedeniyle barınak kapasiteleri çoktan doldu, sahiplendirme çok çok yavaş. Köpekler oradan oraya atılmaya başlandı, sürekli yer değiştiriyorlar insan eliyle. Hiçbir canlı bu kadar eziyet görmemiştir bu çağda, utanıyoruz bu durumu konuşurken bile. Çünkü çözüm bizlerin elindeyken elimiz kolumuz izlemek zorunda bırakılıyoruz. Bursa Veteriner Hekimler Odası olarak yerel yönetimleri ziyaret ediyoruz hızlı bir şekilde, hepsinde aynı cümleleri duyuyoruz, barınağı yoksa yapmak için harekete geçmiş, varsa kapasite arttırımına gitmeye çalışıyor, bir yandan da tasarruf tedbirleri var tabii” diye konuştu.

Baysal sözlerine şu şekilde devam etti:

Konunun bugüne gelmesinde yerel yönetimlerin görevlerini 20 yıl boyunca yapmaması ve denetlenmemelerinin en önemli faktör olduğunu defalarca dile getirdik. Veteriner İşleri Müdürlüğü kurmamış, Veteriner Hekim ve yardımcı personel istihdam etmemiş bir belediyenin bu işi yapmayacağı zaten belli değil mi? Ama bakıyorsunuz belediyenin toplama aracı var!!!
Veteriner hekim istihdam edenin de veteriner hekimi Zabıta Müdürlüğü’ne, Çevre Müdürlüğü’ne bağlı çalıştırdığını, Veteriner İşleri Müdürlüğü kurup başına da Veteriner Hekim olmayan, hatta eğitimi bile yeterli olmayan müdürlerin geldiğini, hatta bu durumların hala devam ettiğini çok iyi biliyoruz.
Bu çalıştayda da işbirliği için özellikle Bursa Veteriner İşleri Müdürlüğü’nü kuran ve müdürünü de Veteriner Hekim atayan belediyelerimizle yaptık Bursa Veteriner Hekimler Odası olarak. Sadece Yıldırım Belediyesi aramızda yok çünkü planladıktan çok sonra atadılar müdürlerini ama buradan onlara da teşekkür ediyoruz bu konudaki duyarlılıkları için.
Şu anda Bursa’da 18 belediyenin 7 tanesinde Veteriner İşleri Müdürlüğü var, 5 tanesinin müdürü Veteriner Hekim. Oysa Mesleki Uzmanlık ve Bilgi Birikimi, Zoonotik Hastalıklarla Mücadele, Hayvan Refahı ve Etik Yaklaşım, Yasal Bilgi ve Denetim Yeteneği gerektiren bu yöneticilikte mutlaka veteriner hekimler olmalı ki doğru, bütüncül, ekonomik, kısa sürede çözüm veren, insancıl kararlar alınabilsin.

“İNSAN OLAN ÖLDÜRMEKLE DEĞİL, YAŞATMAKLA UĞRAŞIR”

Çalıştay hakkında bilgi veren Baysal, “Hepinizin bildiği gibi 5199 sayılı kanunda değişiklik yapan kanun Ağustos ayında kabul edilmeden önce çok çetin mücadeleler oldu. Bu mücadelenin içinde aktif şekilde yer alan milletvekillerimizden biri de CHP Bursa Milletvekili Prof.Dr. Kayıhan Pala Hocam oldu. Kendisinin TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmanın bir bölümü şu şekilde idi: Serbest dolaşan köpek popülasyonunu azaltmak için doğurganlığın kontrolü, sorumlu sahiplik, rehabilitasyon birimleri, hayvan üretim ve ticaretinin yasaklanması gerekir. Büyük insanlık öldürmekle değil yaşatmakla uğraşır, insan olan öldürmekle değil, yaşatmakla uğraşır. Yürütme Kurulu olarak, sorunların çözümü için sorunun doğru tanımlanması, somutlaştırılması, dilin doğru kullanılmasına inandığımız için Sayın Hocamızın bu cümlelerini tartıştık kendi aramızda ve bundan sonraki süreçte dilimize yerleşmesi gerektiğinde karar kıldık, çalıştayımıza bu adı vererek de ilk adımı atmış olduk, Sayın Pala da dün de çalıştayımıza katılarak Meclis’teki süreç, bundan sonra olacaklar hakkında da bilgi verdi” şeklinde konuştu.

“ÇALIŞTAYIN EN ÖNEMLİ KONUSU KISIRLAŞTIRMAYDI”

Kanunun Anayasa Mahkemesi’nde olduğunu ve kısa sürede sonuç almanın mümkün olmadığını dile getiren Baysal, acil çözümlere ihtiyaç olduğunu, hekim bilincinde çalışmakta olduklarını söyledi. Çalıştayın en önemli konusunun kısırlaştırma olduğuna vurgu yapan Baysal, “Özelikle iki konuyu daha çok konuştuk: Kısırlaştırmaların Büyükşehir uhdesinde olması, şu anda mevcut bakımevi olamayan belediyelerin bakımevlerini tamamlayana kadar sadece yaşam alanları yapması, bu esnada sahiplendirmenin özendirilmesi. Bakımevlerinin yapılmasının da tek elden gerçekleşmesi, devletin ilçelerin kırsal bölgelerini de göz önünde bulundurarak birkaç farklı proje ile bakımevlerini belediyelerin bütçesine göre ve geri ödemede kolaylık tanıyarak belediyeler adına yapması. Bu esnada belediyelerin ihtiyacı oldukça elbette Bursa Veteriner Hekimler Odası ve serbest veteriner hekimlikten de destek alınması. Ancak mevcut durumda alınan köpekler geri bırakılmadığı için böyle bir hizmet alımına ya da desteğe gerek kalmadığının da tekrar altını çizeyim çünkü bize çok baskı geliyor bu konuda, serbest veteriner hekimler elini taşın altına koymuyor diye. Oysa serbest veteriner hekimler kliniklerinde onlarca sahipsiz hayvana cerrahi ve tıbbi müdahale desteği veriyor. Toplumun bunu bilmiyor olması gerçeği değiştirmiyor” dedi.

 

“BURSA’DA SAHİPSİZ HAYVAN SAYISINI BELİRLEYEBİLMEK İÇİN YÖNTEM BELİRLEMEYE ÇALIŞACAĞIZ”

Bursa’da sahipsiz hayvan sayısını belirleyebilmek için yöntem belirlemeye çalışacaklarının altını çizen Baysal, “Dün aldığımız çalıştay kararlarından biri de yerel yönetimlerde çalışan veteriner hekimlerin birbirinden uzak bırakıldığı, bundan sonra odada kuracağımız bir komisyonla en az ayda bir bir araya gelmek ve sorunları somutlaştırmaya devam ederek birlikte mücadele etmek oldu. Dün aynı zamanda Dünya Kuduz Günü idi ve bu kanunun ortaya çıkışında kuduz önemli bir kriterdi kanun yapıcılara göre. Bursa Tek Sağlık Platformu olarak yaptığımız açıklamada da belirttik, çalıştayımıza katılan Prof.Dr. Kayıhan Pala da vurguladı, Türkiye’de hayvan kaynaklı kuduz nedeniyle insan ölümü 1-2’yi geçmiyor, bazı yıllar hiç olmuyor” dedi.

“HİÇBİR ŞEKİLDE HAYVANLARI TOPLAMAYI DÜŞÜNMÜYORUZ”

Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir de sahipsiz sokak hayvanlarını toplamaktan yana olmadıklarını dile getirerek, “Toplama kavramı doğru bir şey değil. Bir de finansman tarafı var. Bir alanımız var fakat ameliyathane yapılması lazım. Bursa Büyükşehir Belediyesi de 45 dönümün doğal yaşam için çok az bir alan olduğunu söylüyor. Hayvan Hakları Komisyonumuzla projeleri paylaştık ve bağışçılarla bu işi çözebilir miyiz diye bakıyoruz. İnşaat yapmak için de Çevre ve Şehircilik Bakanlığından izin almamız gerekiyor. Bağışçılık kısmını arttırmamız lazım. Belki 100 milyon lira gibi bir rakam lazım. Hiçbir şekilde hayvanları toplamayı düşünmüyoruz ve istemiyoruz” açıklamalarında bulundu. Özdemir, konuşmasının devamında ‘Nilüferliler yere çöp atmasın’ kampanyası başlatacaklarını söyledi.