BUSİAD tarafından, ‘Gelecek İçin Dönüşüm’ temalı 14. Yenilikçilik ve Yaratıcılık Sempozyumu Merinos AKKM’de gerçekleştiriliyor.

Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Küçükkayalar, “Hayal ettiğimiz gelecek için neler yaptığımızı ve neler yapacağımızı konuşacağız. Ufuk açıcı bilgilerle buradan ayrılacağımızı diliyorum. BUSİAD için gelecek ve dönüşüm her zaman ön planda olmuştur. BUSİAD 46 yıldır Bursa’ya ışık tutmayı hedefler. Gerekli hazırlıkların yapılması için ön ayak olur. Bugünlerde de başta Avrupa Yeşil Mutabıkı ve küresel ısınma, yenilenebilir enerji ve elektrikli araçlara dikkat kesilmiş durumdayız. Geleceğe bakıp öngördüğü gelişmeleri aktarmaya çalışan BUSİAD 46 yıldır eğitimi hep gündeminde tutmuştur. Gelecek İçin Dönüşüm derken salt teknolojinin dönüşümünü kast etmiyor yeşil dönüşümü de anlıyoruz. Dijital dönüşüm için buna çok ihtiyaç duyulacak. 16 yıldır felsefe toplantısı düzenleyen başka SİAD yoktur. Yaşadığımız evimiz, dünyamız olmazsa ortada karşılanacak bir ihtiyaç, insanda olmaz. İlk olarak dönüşümü insanda yapmalıyız. Bursa’nın artık rastgele büyümeye değil, planlı gelişime ihtiyacı var. 1961 yılında kurulan Türkiye’nin ilk OSB’siyle, Bursa olarak toplumsal dönüşümünün de pilotu olmalıyız dedik. Bursa için yeni bir hikaye yazmanın zamanı geldi. Tarım ve sanayi alanlarında daha az yoğunlukla ürün ve hizmet üreten toplumsal dönüşümlerin gerçekleştirildiği Bursa için tam zamanı” ifadelerini kullandı.

 

Küçükkayalar sözlerine şu şekilde devam etti:

Bursa olarak sürdürülebilir bir kent örneğini ülkemizde ortaya koymanın zamanı şimdi değilse ne zaman? Aksi halde dönüştüremediğimiz geleceğimiz çocuklarımızın, torunlarımızın hayırla yad etmediği geçmişleri olacak ve onlar da onu değiştiremeyecek ya da değiştirebilmek için çok daha fazla zaman ve çaba harcayacaklar, bedeller ödeyecekler. Bunun için zamanda yolculuk yapmaya da gerek yok üstelik. Gelin bizim hayal ettiğimiz geleceğimizi, gelecek kuşakların ise mutlulukla anacakları bir geçmişi yaratmak için elbirliği ile çalışalım.

Bu bakış için değmez mi? Bursa’mız öyle bir kent ki; ülkemizdeki 922 ilçe içinde sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasında 8. ilçesi Nilüferi de 815. ilçesi Büyükorhan’ı da bünyesinde barındırıyor. Hatta bir de “Cittaslow” yani “Sakin Şehir” olarak adlandırılan bir ilçemiz var; İznik. Yani bir yanımız “Cittaslow” bir yanımız 5G hızında. “Cittaslow” yani Sakin Şehir olmanın amacı şöyle tanımlanıyor; Kentlerin kendi kimliklerine sahip çıkarak küreselleşme sonucu ortaya çıkan kentlerin birbirine benzemesinin ve aynılaşmasının önüne geçilmesidir.

 

Kentlerin yönetilirken yerel yemeklerine, yöresel mimarisine, geleneklerine, göreneklerine, zanaatlarına, esnafına sahip çıkılması ve desteklenmesinin sağlanmaya çalışılmasıdır.”