profdrsedatdemir @ manset16.com

Özellikle Avrupa ve Amerikada yaşlı nüfus artarken ve bu ülkeler yaşlı sayısındaki artışın getirdiği zorlukları yaşarken Türkiye yıllarca genç nüfusu’nun yüksek olmasının avantajlarını yaşadı.

Yaşam standarının yükselmesiyle ülkemizde son 20 yıldır Türkiyede de yaşlı nüfusun hızla artmakta olduğunu gördük.

Son corona virüs enfeksiyonu yaşlı nüfus oranının yüksek olmasının ortaya çıkarabileceği sorunları net olarak bir kez daha göstermiş oldu. Yaşlı nüfusun yüksek olduğu ülkelerde bir de yeterli sağlık alt yapısı yoksa ölüm oranlarının çok yüksek olduğunu gördük.

Avrupa’da, Amerika’da huzur evlerinde bakımsızlıktan  kaderine terk edilen ölen binlerle yaşlı mevcuttu.

Ülkemiz yine de güçlü sağlık alt yapısı ve muhafazakar değerlerine bağlı olan toplum dinamikleri ile bu savaşta yaşlılarını korumayı başardı. Ancak ülkemizde de yaşlanma oranı bu hızla artarsa önümüzdeki dönemlerde farklı sorunlarla karşılaşmamız kaçınılmaz olacaktır.
Dünya Bankası verilerine göre Türkiye’de doksanlı yılların başında yüzde 4,3 olan 65 yaş üstü nüfusun 2020 yılında yüzde 7,7 olmasını beklenirken güncel veriler % 9 civarını göstermektedir.

2001 yılında 2.38 olan doğurganlık hızı 2017 yılında 2.07 seviyesine düşmüş olup, bu oranın son yıllarda daha da düştüğü tahmin edilmektedir.

Kısaca ülke genelinde doğurganlık ile yaşlı nüfus arasında ters ilişki var.

Öte yandan;

Türkiye’nin doğusu ile batısı arasında doğurganlıkta ciddi farklar bulunmakla birlikte genel olarak tüm bölgelerde doğurganlık azalmaktadır.

Doğurganlığı artırmak için ‘en az üç çocuk’ gibi söylemlerin de rakamlara yansımadığı, aynı şekilde yaşlanan Türkiye’nin ‘çalışabilir’ nüfus oranı da hızla azaldığı görülmektedir.

Türkiye, nüfusun ‘yenilenme düzeyi’ olarak kabul edilen 2.10 seviyesinin de gerisinde kalmıştır. Doğurganlığı artırmak için ‘en az üç çocuk’ gibi söylemlerin de rakamlara yansımadığı, aynı şekilde yaşlanan Türkiye’nin ‘çalışabilir’ nüfus oranı da hızla azaldığı görülmektedir.
Yaşlanan nüfus bir taraftan yeni ekonomik sorunları da beraberinde getirecektir.

Özellikle sosyal güvenlik anlamında çalışan nüfusun emekli nüfusa oranının azalması sosyal güvenlik kurumları açısından ciddi maliyet artışlarına neden olacaktır.

Ülkemizde son yıllarda yaşanan erken emeklilik ve emeklilikte yaşa takılanlar sorunu tam da bundan kaynaklanmaktadır.

Devlet olarak yaşlanan nüfusa uygun yeni planlamalar ve tedbirler alınmalıdır ve alınmaktadır.
Sağlık politikaları ve sağlık sorunları açısından da yeni bakış açılarına ihtiyacımız vardır.

Yaşlı hasta birçok yönden normal erişkinden farklıdır. Klinik belirti ve bulgular, tedavi yaklaşımları ve daha birçok parametre yaşlıda farklıdır, dolayısıyla sağlık yönetimleri, sağlıklı yaşlanma ve yaş alma çalışmaları buna göre planlanmalıdır.

Türkiye’de beklenen yaşam süresinin kadınlarda 75.7, erkeklerde 70.7 iken 65 yaş üstü nüfusun hastaneye kabullerin yüzde 50’sini oluşturduğu belirlenmiştir. Yani hastane yatışlarının % 50’ den fazlasını 65 yaş üstü grup oluşturmaktadır. Bu oran giderek daha da artacak ve gerek kamu gerekse özel hastaneler buna uygun yeni stratejiler geliştirmek zorunda kalacaktır.

İlerleyen süreçte ülkemizde;
Bugünkü huzur evi mantığından farklı bir şekilde yaşlıların kendi sosyal ortamlarında ve belki kendi evlerinde kaldığı, her tür ihtiyacının orada karşılandığı, bünyesinde sağlık kurumlarının da bulunduğu, sağlıklı yaş alma ve yaşlanma uygulamalarının yapıldığı yaşlı köyleri oluşacaktır. Avrupa ve Amerika’da bir takım örnekleri görülen bu uygulamalar Türk halkının manevi değerlerine uygun bir şekilde ve çok daha başarılı bir tarzda ülkemizde geliştirilecektir.
Yaşlı nüfusun artışı sosyal yaşam anlamında bir çok planlamayı da gerektirecektir. AVM’ler park bahçe alanları, ve daha bir çok alanda yaşlıların rahatça gezip dinlenebileceği, kendi fiziki ve zihinsel aktivitelerine uygun bir şekilde ihtiyaçlarını karşılayabileceği sağlıklı ve huzurlu bir yaşlılık geçirebileceği şekilde yen düzenlemeler yapılacaktır. Önümüzdeki yıllarda tüm kurgularını genç nüfus üzerine yapan bir çok işyerinin yeni hedef kitlesi yaşlılar olacaktır.
Sağlıkla yaşlanmak ve yaş almak dileğiyle.
Önceliğimiz sağlığınızdır.
www.profdrsedatdemir.com