volkan @ aksu.av.tr

Değerli Dostlar;
Sizlerle buluşmanın hazzı tarif edilemez. Bundan sonra, haftada bir, sizlerle birlikte olacağız.
Yazılarımızda, hayatı her yönüyle etkileyen hususlar değerlendirilerek, bakış açılarına ışık tutmaya çalışacağız.
Sosyal hayatımızda kavga etmeden konuşmayı becerebiliyor muyuz yada önyargısız ve vicdanımıza bakarak karşı tarafın yerine kendimizi koyabiliyor muyuz?
Cevabımız evet ise o halde biçilmez kaftan arabuluculuk.
Taraflar arasındaki uyuşmazlıkları gidermek amacıyla, alternatif olarak ortaya çıkan arabuluculuğun ne gibi faydaları olduğuna değinmenin gelecekte bizlere nasıl yön vereceğini beraber değerlendirelim.
Bildiğiniz üzere,2013 yılında yürürlüğe giren arabuluculuk Kanunu ile birlikte, özellikle 2018 yılından itibaren birçok uyuşmazlığın, yargıya intikal etmeden, arabuluculuk yolu ile çözümlendiğini görüyoruz.
Örneğin, Bursa özelinde, İşçi-işveren ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklara ilişkin olarak 2016 yılında 7669,2017 yılında 7723 , 2018 yılında 6152 dava açılmışken, 2019 yılında ise açılan dava sayısı ise 6212’dir.
İşçi-işveren uyuşmazlıklarında , Bursa Adliyesi içerisinde yer alan Arabuluculuk Bürosuna yapılan başvurunun 12000 civarında olduğu nazara alındığında, başvuru oranına nispeten açılan dava sayısının 6000 civarında olması, başarı oranın yüzde elli olduğunu göstermektedir.
Bu sonuçlardan anlaşılacağı üzere,Bursa’daki işçi –işveren uyuşmazlıklarında, her iki uyuşmazlıktan biri anlaşma ile sonuçlanmıştır.
Özellikle Korona virüsü nedeniyle, stresli günler yaşadığımız bu dönemde, aramızdaki kavgaların yerini dostluğun hayalini kuranların imdadına arabuluculuk yetişti.
Neden arabuluculuğa gitmeliyim sorusunun cevapları ise oldukça caziptir.
Arabuluculukta, mahkemelerdeki gibi araştırma, inceleme, tahkikat, iddia ve savunma, kanıt sunma, iddiayı ispat gibi durumlar söz konusu değildir.
Arabuluculukta alınan sonuç, yargıya nispeten çok daha kısa sürmektedir.
Diğer yandan, arabuluculuk ile, mahkeme masrafları nazara alındığında, sonuca daha az maliyetle ulaşırsınız.
Arabuluculuğun en güzel yanı ise, kendi menfaatinizi ön planda tutarak,kendi kararınızı kendiniz verir,karar alma yetkisini üçüncü kişiye bırakmazsınız.
Diğer yandan,süreç yasa gereği gizli olduğu için,uyuşmazlığı ne şekilde sonuçlandırdığınız ve nasıl bir menfaat elde ettiğinizi kimse bilmez.
Bir başka açıdan değerlendirdiğimizde ise, arabuluculukta süreç oldukça esnek olup,Yargıdaki resmi prosedür burada yoktur.
Arabuluculukta,iletişim kanalları kapalı değildir.Daima açık kalır.
Arabuluculuk görüşmelerinde, arabulucu, tarafların kendilerini sağlıklı bir şekilde ifade etmelerini ve bir birilerinin sözünü kesmeden saygılı olacak biçimde dinlemelerini sağlar.
Arabuluculuk süreci sonunda,taraflar anlaşamasa bile, uyuşmazlık konusundaki ihtilafların nereden kaynaklandığı net bir şekilde ortaya çıkmış olur.
İnsanımızın evde kaldığı bu süreçte,biriken enerjisini,geleceğe daha güvenle bakacağı işlere yönlendirmesi en mantıklı ve doğru yoldur.
O halde,kazan-kazan ilkesi çerçevesinde,gelin kavga yerine konuşmayı,ben yerine biz demeyi,küsmek yerine tekrar barışmanın yolunu seçelim.
Unutmayın!

Arabuluculuk,kaybedeni olmayan,kazananı ise tamamen kişinin kendi iradesine bağlı bir çözüm yoludur.
Sağlıklı günlerde görüşmek dileğiyle esen kalın.