Covid-19’un aktif dönemindeki karantina durumu, bireylerin duygu durumlarını, duygu durumları da beslenme durumunu etkiler. Yapılan çalışmalarda, evde geçirilen sürenin artması, sürekli dinlenen ve izlenen pandemi haberleri, artan endişeler ve stres, duygu durumuna bağlı yiyecek tüketme (özellikle karbonhidratlı gıdaları) arzusunun artması, duygusal yeme ve fiziksel aktivitenin azalması, vücut ağırlığında istenmeyen artışlara neden olduğunu göstermektedir. Özel Medicana Bursa Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hande Güngör konu hakkında bilgi verdi.

 

Karbonhidrattan zengin besinlerin, mutluluk hormonu olarak bilinen seratonin artışını sağlayarak anti-stres etki sağladığı bilinmektedir.

Ancak serotonin, yüksek karbonhidratlı gıdalar dışındaki diğer kaynakları olan: hindi eti, balık, süt ve ürünleri, ceviz, yumurta, muz, ananas, erik, fındık, kuru meyveler, ıspanak, nohut gibi besinlerden sağlanarak, stres düzeyi azaltılabilir, iştah kontrolü sağlanabilir ve sağlığı tehdit edecek hızlı vücut ağırlığı kazanımı engellenerek immün sistemde güçlendirilebilir.

 

İnsan sinir sisteminde bol miktarda bulunan, besin ve duygu durumu arasındaki ilişkiyi etkileyen diğer bir besin öğesi ise omega-3 yağ asitleridir. EPA, DHA içeren omega-3 yağ asitlerinden zengin besinler ise yağlı balıklar, deniz ürünleri, keten tohumu, kanola ve cevizdir.

 

Gerek ağırlık kontrolünü sağlamak gerekse bağışıklığı güçlü tutmakiçin doğru beslenme davranışı sürdürülmelidir.

Rafine hazır gıdalardan ve yüksek karbonhidrat içeren besinlerden uzak durmak,

Akdeniz diyetinin temelini oluşturan meyve, sebze ve tam tahıllı ürünlerden zengin, doymuş yağ içeriği düşük beslenme modeline uymak önemlidir.

Ayrıca bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkileri olduğu bilinen antioksidan vitaminler, D vitamini, omega 3, çinko, prebiyotik ve probiyotiklerin tüketimine günlük beslenmede özen gösterilmelidir.

Antioksidan vitaminlerden olan A, C ve E vitaminleri içerisinde bulunan flavonoid, polifenol ve resveratroller sayesinde bağışıklığı güçlendirir.

 

Portakal, çilek, limon, kızılcık, çilek gibi  meyveler, Patates, havuç, kırmızı biber, soğan, sarımsak, yeşil yapraklı sebzelerden ıspanak ve brokoli, Ceviz, fındık ve çekirdekler gibi kuruyemişler ile Zerdeçal, zencefil, sumak ve kekik gibi tıbbi bitkiler antioksidan bileşenlerden zengindir.

 

D vitaminin yeterli düzeyde olması, solunum yolu enfeksiyonlarını engelleyerek pnömoni riskini azaltmaktadır. D vitaminin temel kaynağı güneştir. Bu sebeple günlük güneşlenme süresi önemlidir. Ayrıca yumurta, süt ve yoğurt gibi gıdalar D vitamini içerir.

 

Çinko bağışıklık sisteminin normal fonksiyonu sürdürmesini sağlar. Kümes hayvanları, kırmızı et, fındık, kabak çekirdeği, susam, fasulye ve mercimek çinkodan zengin besinlerdir.

 

Probiyotikler, patojenlerle savaşır, bağırsak epitel bariyerini koruyarak ve iyileştirir ve bu şekilde bağışıklık sistemini güçlendirirler. Prebiyotikler ise probiyotikler için besin kaynağıdır.  Besinsel probiyotik kaynakları, probiyotik takvite edilerek fermente edilmiş yoğurt, peynir, kefirdir. Prebiyotik kaynakları ise baklagiller, buğday, soğan, sarımsak,muz, enginar, pırasa, kuşkonmaz, bezelyedir.

 

Ayrıca düzenli yapılan egzersizin bağışıklık sistemi üzerindeki olumlu etkisi düşünüldüğünde, karantina döneminde ev içinde yapılabilecek egzersizlerle fiziksel aktivite düzeyi artırılmaya çalışılmalıdır.

Alkol ve sigara gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durulmalı, uyku düzenine dikkat edilmelidir.